Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet sağır

Mehmet sağır
@Mehmet_sgr__
Sıradanlaşmaktan korkuyorum. zaqa.net/MehmetSAGIR
Elektrik Elektronik Mühendisi
Gaziantep
16 Temmuz 1997
8 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
109 syf.
·
Puan vermedi
·
103 günde okudu
Bakanlar ve Görenler
Bakanlar ve Görenlerİsmet Özel
8.8/10 · 628 okunma
Reklam
İmâr, ihyâ, ihmal
"Şehri imâr ederken nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, ihmâl ettiğiniz nesil imâr ettiğiniz şehri tahrip eder" Turgut Cansever

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bize düşen medeniyetin zorlamaları karşısında bir ayıklamayı başarabilmek olmalıdır. İnsan olarak bizleri tabii hasletlerimizden uzaklaştıracak, bizi tağutlara bağlayacak medeniyet verilerini reddetmek, buna karşılık insanın kendini daha sahici hissetmesi, ilâhi olanla bağını kuvvetlendirebilmesi için kolaylık sağlayıcı insan değerlerini benimsemek dün olduğu gibi bugün de yaşayışımızın temel doğrultusunu teşkil etmelidir.
Evet, biz müslümanlar günden güne İslâmi olan bir hayatı kurmak istiyoruz. Ama bu hayat bir "devrim" gölgesinde avuntu aramak değil, hergün kurmaya çabaladığımız yeni bir anlamın zenginleştirdiği hayattır.
Reklam
Mehmet sağır tekrar paylaştı.
Öz karşısında her söz lafügüzaftır.
Modern diller, yani bugünkü insanların kullandıkları her türlü lisan boş kalıplardan ibarettir. Dil aracılığıyla bir çok şey söylenebilir, ama dilin kendisi bu söylenen şeylerin yerini tutmaz; çünkü artık lisan insanın hariçte bulunan bir vasıtasıdır. Gerçekte dil özde bulunan bir çok şeye atıfta bulunur, yine de "öz"ü söyleyemez.
Mehmet sağır tekrar paylaştı.
Hayat tecrübemizin bizde kendimize mahsus bir mevcudiyet oluşturduğunu hissediyoruz. Hayat bizim hayatımız, gövdemiz de ruhumuz da bizim, lâkin yinede bilgimizin nerede olduğunu anlayamıyoruz. Kendi hayatımızın bile kendi içimizde son bulmadığını anlayabiliyoruz. "Ben" dediğimiz şeyin yerini tesbitte karşılaştığımız zorluk "anlam"a yaklaştığımızın bir işaretidir.
Mehmet sağır tekrar paylaştı.
Er Meydanı
Öyleyse, bir söz, bir yargı lâfzen hiçbir değişikliğe uğramadığı halde bir kimsenin ağzında doğru, ötekinin ağzında yanlış mı olmaktadır? Kesinlikle evet. Demek ki bir sözün doğru olması, bir yargının değerli olması doğrudan doğruya o sözü söyleyenin değerli ve doğru olmasıyla bağlantılıdır. Bir kimse söylediği sözün bekçiliğini yapamıyor, yahut kasten yapmıyorsa, bu sözün değerlendirilmesi "mücerret" esaslar doğrultusunda yapılamaz. Sözün doğruluğu, yanlışlığı sözün kendisinde değil, o sözün hangi ağızdan çıktığındadır. Doğru söylemek diye bir meselemiz varsa, söylediğimiz bu sözlerin eri olmak diye bir meselemiz de vardır.
Yanlış yerde, yanlış zamanda.
Müslümanların yaşadığımız dünyadaki durumları aşağı yukarı sağlam ve güçlü bir gemide bulunan bir piyadenin durumuna yakındır. İtikadı sağlam, yani kılıç kullanmakta üstüne yok. Askerliği de fevkalade. Ama piyade olduğunu hiç hesaba katmadan denize açılmak istiyor. Halbuki o denizlerde yalnızca tacirler ve korsanlar var, sadece onlar rahatlıkla seyredebiliyorlar. Tüccarlaşmadan ve korsanlaşmadan zaten o denizlerde barınmanın imkânı yok. Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir.
Herşey görebildiğin gibidir. Baktığın yöne, sahip olduğun bilgiye ve yorumlama gücüne bağlıdır görebilmekte.
Reklam
Ağaçlar çizerdim, yeşillenirdi; Çizdiğim ağaçlara çizdiğim kuşlar gelirdi. Ormanlar düşünürdüm, uyurdum, Düşündüğüm ormanlarda kaybolurdum. Anı kuyularından çekmek bir yudum acı su, Bir yudum acı su, çekmek anı kuyularından, soğuk su. Bilmedim bu, ya bir korkunun duygusu, Bilmedim bu, ya da bir duygunun korkusu. Kent dayanıyor bahçenin duvarlarına, Yeni bahçeler çiz, gözlerinin kuşlarına. Hazır kent dayanmışken bahçene Kuşlarını gözüne sal, götür ağaçlarına. Özdemir Asaf
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.