Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkcecimelis

Türkcecimelis
@Melisca
Öğretmen
Lisans
İstanbul
76 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Her rind bu bezmin nedir encâmı bilir, Dünyamızı nâgâh zalâm örtebilir, Bir bitmeyecek şevk verirken beste, Bir tel kopar âhenk ebediyyen kesilir." -Yahya Kemal Beyatlı
Reklam
''Dost sanki bir insanın ikinci kendisidir.'' -Cicero
Biraz Da Kitaplar Seni Okusun/Abdurrahim Karakoç
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevlâ Açık dur, kitaplar seni okusun. Yüzünde şavklansın nazarı Mevlâ Eğilsin mehtaplar seni okusun. Kasırga ol, döne döne zikir et Her nefese on bin misli şükür et Şüphe burgacında Hakkı fikir et

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bî mekânım bu cihanda/Yunus Emre
Bî mekânım bu cihanda, Menzil'ü durağım anda. Sultanım ki taht-u tacım, Hulle vü Burağ'ın anda. Kim ne bile ne kuşam ben? Şol ay yüze tutuşım ben. Ah ezelîden sarhoşam ben, İçmişim,ayığım anda. Ben bu mülke kıldım cevlân, Yedi kere urdum seyrân. Ah Muhammed nurunu gördüm Benim de mekânım anda. Yunus çün bu fikre daldı Hep cihanı arda saldı Ah vallahi hoş lezzet aldı Tatmıştır damağım anda.
Ben bu aşkın çilesini/Seyrani
Ben bu aşkın çilesini Yanar çektim tüter çektim Yedim gonca sillesini Bülbül gibi öter çektim Dizgin etsem gönül atın Geçer göğün yedi katın Yalan dünya maslahatın Kah biter kah bitmez çektim Seyrani, bilmem mert midir Yoksa cana cömert midir Eyyüb'ün derdi dert midir Ben ondan besbeter çektim
Reklam
''Hz.Musa, Allah'ın Kızıldeniz'i onun için ikiye ayıracağını bilmiyordu.Sadece Allah'ın onu terketmeyeceğini biliyordu.Planını bilmiyorsanız bile Allah'a güvenin.''
Vera Benim/Numan Arıman
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim el değmemiş,duru sözler sevdiğim için sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır ve bu yüzden bürünür geceyi güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için. sensizken şehrin, boş meydanlarında yürüdüm kalın puntolarla iri laflar ettim öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine. sevdiğim! vera..
Senden Mene(Bana) Yar Olmaz /Güzel bir Azeri türküsü
Senden mene yar olmaz Olsa vefakar olmaz Kışa çevirme yazımı Çalıp dinletme sazımı Küstürüp sen al nazımı Yaralıyam yaralı Her ağaçta bar olmaz Seven bahtiyar olmaz
Ervah-ı Ezelde/Sümmani
''Nedir bu sevdanın nihayetinde Yadlar gezer yarın vilayetinde Herkes diyarında muhabbetinde Bilmem bizi ne civara yazmışlar''
Ezgi'nin Günlüğü/Eksik Bir Şey
''Eksik bir şey mi var hayatımda Gözlerim neden sık sık dalıyor Eksik bir şey mi var hayatımda Gökyüzü bazen ciğerime doluyor''
Reklam
Hayata Dair/Tagore
''Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek... Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında Kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız... Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında. Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. İstiridyeler, deniz minareleri, midyeler. Kirpiler ve kaplumbağalar gibi. Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk? Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi? Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.? Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi? Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu? Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak. Ne çıkar ateş böceği sansalar beni? ...''
Sezai Karakoç/Ninni
''Sana Tanrı armağanı Desem uyur musun yavrum Geleceğin kahramanı Desem uyur musun yavrum Gözün göğün siyahından Göğsün güneş kadehinden Yüzüne nur saçmış Kur’an Desem uyur musun yavrum''
Bulmak/Erdem Beyazıt
''... Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm''
Ruknettin/Kemal Sayar
''... Ben hep aynalardan geçerim doktor, Aynalar benden geçer Araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı Doluşur içine narin böcekler Yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler Üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı Ben hep aynalardan geçerim doktor. Günahları için ağlayan kim varsa Kanatları ile okşar onu melekler Hep böyle midir Kalbin hep böyle yavaş mıdır Ruknettin Aynalar sana bir savaş mıdır Ruknettin Yârin dudaklarından trenler geçer de Kalbinin istasyonunda durmaz mı Sen hiç satrançta yenilmez misin Atına binip hep gider misin Ruknettin Bilmez misin atından ayrı düşen bir vezir Zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı ve nihayet şahlar da aynalardan geçer Bir sen mi kalırsın bu rüyada Ruknettin Herhalde hep böyledir Bu dünya sevenlere bir tuzaktır Ruknettin ...''
Ruknettin/Kemal Sayar
''... Benim kalbim bir ıslah evidir doktor Yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde Benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur Uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde Kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor tıkanır, ölür metropollerde Ardından ağıtlar okunur ...''
Sonsuza Dek Sophie/Kemal Sayar
'... Siz koşuştururken lise bahçelerinde Dilinizde Ahmet Arif’ten yarım yamalak ezberlenmiş iki dize Deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda, Bir şairdim ben Kalbimi büyüten dumanlı odalarda Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam. Yalan yok! Yalan asla olmayacak Çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur Bir gün sizi de ıslatacak Bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbinizin içine ...''