Öyle bakarkör değil, öyle vurdumduymaz değil, neyin varsa varlığında damar, kan, göz, kulak, el ayak, saç, kıl, diş, tırnak, burun, deri öylesine bir açacaksın ki dünyaya, renge, kokuya, acıya, tatlıya, denize, toprağa, akarsuya, bitkiye, çiçeğe, bahara, kışa, börtü böceğe, yaşayacaksın, denizden deniz olacak, kuşsan kuş yaşayacak, balıksan, atsan, kartalsan, solucansan, hem de solucansan köküne kadar yaşayacak, ellerinle, ayaklarınla, saçlarınla, teninle, burnunla, kulaklarınla görecek, kemiklerinle koklayacak, sezeceksin.