Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mert Sepici

Mert Sepici
@Mert_Sepici
Kitap okumak bir insanı güzel kalpli yapar; güzel kalp insanı insan yapar...
Öğrenci
2003
16 okur puanı
Ekim 2023 tarihinde katıldı
Reklam
Dert bir dağ gibidir, çözümü ise sabırla tırmanmaktır."
"Çaresizlik, içinde bulunduğumuz çıkmazın sadece bir yanılsama olduğunu keşfetmeden önceki son duraktır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Paradoks
Paradokslar bir çıkmazı ifade etmeye çalışmaktadır. Mesela her zaman yalan söyleyen birisi "Ben yalan söylerim." derse doğruyu söylemiş olur fakat doğruyu söylediği içinde ben yalan söylerim lafı yalan olmuş olur ve yine doğruyu söylememiş sayalır. Paradoksları bulan kişiler aslında bu yaptıklarıyla kendisini yansıtmaktadır. Sorunlara çözüm bulma amacı ile kendisini felsefeci, düşünür olarak tanımlayan kişiler yada toplumun bu mevkiyi uygun gördüğü insanlar paradoksların çıkış noktası genellikle bu insanlardır ve asıl amacı sorulara çözüm üretmek olması gerekirken bu paradokslarla çözümü olmayan bir sorun ortaya atmışlardır ve bende soruyorum şimdi. Asıl amacı çözüm üretmek olan felsefeciler filozoflar ve düşünürler paradoks oluşturarak kendi kimliğini başka bir paradoksa sokmuş olmuyorlar mı?
Sorites paradoksu, genellikle "çöp adam" veya "saç teli" paradoksu olarak da bilinen bir mantık paradokstur. Bu paradoksta, küçük bir değişiklik yapılmasıyla sonuçta nasıl büyük bir değişiklik elde edilebileceği sorgulanır. Örneğin, bir çöp yığını düşünelim. İlk olarak, bir çöp parçası eklenirse, yığın hala çöp yığını olarak kabul edilir. Ancak, bir çöp parçası daha eklenirse, yığın hala çöp yığını olarak kabul edilir. Bu işlem tekrarlanarak birkaç çöp parçası daha eklenirse, neredeyse hiçbir zaman belirli bir an, çöp yığınının artık çöp yığını olmadığını söyleyebileceğimiz kesin bir nokta yoktur. Bu nedenle, paradoksta sorulan soru şudur: "Kaç tane çöp parçası eklenmeli ki artık çöp yığını bir çöp yığını olmasın?"
Reklam
Karanlık günlerde umut, insanın içindeki iyimserlik ve dayanma gücünü canlı tutan bir duygu olarak önemli bir role sahiptir.
Gerçeği görmek, sadece gözlerle değil, kalple fark etmekten doğar; çünkü hayatın derinliklerindeki anlam, duyguların sezişiyle aydınlanır.
Güzellik, sıklıkla zıtlıklar arasında belirginleşir. İşte bu konuda bir düşünce: Güzellik, karanlıkla aydınlık arasındaki dengeyi bulduğumuzda ortaya çıkar. Bir manzara, gecenin karanlığında parıldayan yıldızlarla, aynı zamanda sabahın ilk ışıklarının zarafetiyle bütünleşir. Zıtlıklar, birbirini tamamlar ve bir uyum yaratır. Bu uyum, güzellik kavramını zenginleştirir. Bir çiçek, toprağın derinliklerinden yeşeren kökleriyle ve güneşin ısısına açılan yapraklarıyla birbirinden farklı iki dünyayı bir araya getirir. Güzel, zıtlıkların dansıyla ortaya çıkar ve bu dans, yaşamın renkli paletini oluşturan bir felsefe sunar.
Barış Manço
Komşunun tavuğu komşuya Kaz görünür dersen Kaz gelen yerden tavuğu Esirgemezsen Bu kafayla bir baltaya sap Olmazsın ama Gün gelir sapın ucuna olursun Kazma
Unutmaya ihanet etmeye yüz tutmuş gözler görüyorum. Bilmiyorum ne yapacağımı, nasıl davranacağımı? Görüyorum ama kimseye söylemiyorum. Belki de gerçekten söylemem gerekiyor. Hayır hayır söylemediğim zamanda kafamdaki ses beni rahatsız ediyor. Kim haklı acaba? Ses mi ben mi? Bir dakika ses kim ve kimi yönlendiriyor? Amacı ne? Neden beni zor duruma sokmaya çalışıyor? Benim verdiğim kararlarda neden etken rol oynamaya çalışıyor? Bunların hepsi aramızda geçen çatışmanın beni ilgilendiren kısımları ben bunları ondan saklayamıyorum. Ama o kendi fikrini sunarken ben onun ne hedeflediğini anlayamıyorum. Nasıl oluyorsa bazen kendini dinletiyor ve beni yönlendiriyor. Anlamadığım bende onun dediklerini bazen mantıklı bulup yapıyorum hem fikir olup devam ediyoruz. Bazen de mantıksız bulmama rağmen onun dediğini yapıyorum. İyi kötü sonuçları oluyor tabi ki. Sonuçlarına ben katlanıyorum, çilesini ben çekiyorum ama gururu her zaman o yaşıyor. Bana dost mu, düşman mı? Anlamıyorum. Tam ona güvendiğim anda bana yanlış yolu gösterip yönlendirmeye çalışıyor. Tartışmaya girince de biz beraberiz diyor. O beni çok iyi biliyor buna karşılık olarak ben onun kafamın içindeki bir ses olarak tanımlıyorum ve tek bildiğim ayrıntı sesini istediği gibi değiştirebiliyor. Tahminimce benim bedenimi istemiyor ruhumla bir sorunu var büyük ihtimal. Teslimiyeti vermeyeceğimi anlayana kadar mücadele etmeye devam edeceğim.
Reklam
İnsan, kendi içinde varoluşunun anlamını arayarak ve deneyimleyerek gerçek bir insan olur; çünkü insanın insana dair olması, düşünce, duygu ve eylemlerindeki derinlikle şekillenir.
Albert Einstein
Değer sahip olunan şeylerde değil, seçimlerimize rehberlik eden ilkelerde saklıdır.
Abraham Lincoln
İnsan, kendi kaderini şekillendiren tek varlıktır; çünkü gelecek, bugün attığı her adıma bağlıdır.
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.