Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçeler,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...
İnsanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz! İbret alınız! Yaşayan ölür, ölen fena bulur! Olacak neyse olur. Yağmur yağar, otlar biter; çocuklar doğar, annelerinin ve babalarının yerini alır. Derken, hepsi ölüp gider! Hadiselerin ardı arkası kesilmez; hep birbirini kovalar. Kulak tutunuz, dikkat kesiliniz; gökte haber, yerde ibret alınacak şeyler var. Gelen kalmaz, giden gelmez. Acaba vardıkları yerden, hoşnut olup da mı kalıyorlar? Yoksa orada kalıp da uykuya mı dalıyorlar?
Bülbül olmaktan bahtiyarım. İnsanlara neşideler okurken kalplerinden riya ve yalanın çekilip gitmesini severim. Seher vurgunlarına gıptayla bakarım. Bazen nefeslerini sorgulayan, bazen gönlündeki aşkla coşan, bazen sevinen; ama en çok da ağlayan seher vurgunlarına... samimi, teslim olmuş ve kulca...