Hasretinden Prangalar Eskittim

Ahmed Arif

Hasretinden Prangalar Eskittim Konusu

Hasretinden Prangalar Eskittim, ilk kez 1968 yılında yayımlandı. O tarihten günümüze defalarca baskı yaptı. Birbirini takip eden birkaç kuşak sosyalist ve devrimcinin ellerinde, sözlerinde ve şarkılarındaydı. Birçok kişinin acı tatlı hatıralarında unutulmaz, özel bir yeri oldu.  Ahmed Arif şiirleri bizce, hem şairin kendi kuşağının hem de ardından 68-78 kuşaklarının memleket ve halk sevgisini, isyancı ruhunu ve başkaldırı etiğini simgeliyor. Kitabın bu 40. yıl özel basımıyla Ahmed Arif'in dizeleriyle, eski kuşaklara bir kırmızı karanfil vermek istedik. Daha da önemlisi, gözlerden silinmeye çalışıldıkları bu çağda, bu fikirleri ve değerleri genç okurlara taşımak, hatırlatmak istedik. (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 13 dk.Sayfa Sayısı: 184Yayınlanma Tarihi: Kasım 2017İlk Yayınlanma Tarihi: 1968Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753426527Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:

Puan

8.810 üzerinden
8,3bin Puan · 1061 İnceleme

Hasretinden Prangalar Eskittim Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Mikail Balcı

Mikail Balcı

@Ogretmen_Okur
·
11 Şubat 2022 20:50
9/10 puan verdi
Bir kitap düşünün... Henüz okumadığınız, Kapağını dahi açmadığınız bir kitap... Ne kadar yabancı geldi değil mi? Şimdi bu kitabı okumadığınızı düşünün. Belki de gerçekten okumadınız. Kapağını dahi açmadınız. Uygulamada en çok okunan şiir kitabı olduğunu unutun bir süreliğine. O halde yabancı
1.290 etkileşim
H. M. Çakır

H. M. Çakır

@Hmcakir
·
14 Mayıs 10:36
Puan vermedi
..... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne.....
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim
12 etkileşim
İsa Sunak

İsa Sunak

@Isasnk
·
10 Temmuz 06:52
8/10 puan verdi
"Haberin var mı taş duvar/demir kapı, kör pencere/ yastığım, ranzam, zincirim. /Uğruna ölümlere gidip geldiğim." En çok bu mısraları ile tanıdım, Ahmed Arif'i. Alışılmamış bagdaştırmalari, samimi ve içten anlatımı her mısrada kendini belli ediyor. Serbest ölçüde, ölçüden kaçmış duygular gönlün ölçüsünü buluyor. Ruh, bazen yükselip bir kahraman oluyor, bazen de küçücük bir çocuk. Şairin hayat hikayesi yorucudur, zaten yayımlanan tek kitabı da budur. "Olduğun yerden baktığın dünyayı anlatmaktır." denir ya hani şiir için. Bir sürgün hayatın izlerine misralarda rastliyoruz. Dolmuş misralarina, içine sığmayan tüm duyguları ya da hayatı. Hayatın içinden mısraları okumak, hayata dair birkaç fikir edinmek; duygulari bir farklı yaşamak için okunası bir şiir kitabı. "Hasreti uykularda,/Hasreti soğuk sularda./Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri," gibi gönlün kıvrımlarıda dolanan duygulara da denk geliyor insan; "Derya dibinde yangınlar,/Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs..." gibi gecmis günlerin bir hatırasına da... Kısacası denk geleceğiniz duygular sizleri mısralarda bekliyor. Belki her şiirde aynı tat bulunmuyor ama bazen bir mısra, "İyi ki okudum." demenize yetiyor hatta artıyor. Keyifli okumalar.
13 etkileşim
mısra

mısra

@Nymphaea
·
25 Ocak 2018 01:39
Puan vermedi
“Ve ben şairim/Namus işçisiyim yani/Yürek işçisi” diye tanımlayan Ahmed Arif’in şiirleri dağlardan, hapishanelerden, demir kapılardan çıkıp gelmiştir. Aşkla, sevgiyle, hasretle, zalimlere olan öfkesiyle demlenen yüreğinden çektiği mısralarla yazdığı şiirleri okuyan onun dünyasında kendini bulur.
159 etkileşim
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
25 Temmuz 2022 09:07
9/10 puan verdi
Şiirin Orhan Kemal'i, Ahmed Arif'tir! Süslü kelime kaygısı yok şiirlerinde. Sokağında, sohbetinde hangi kelimeler varsa şiirinde o var. 'Ben' diyor, 'İstanbul burjuvaları gibi süslü kelimelerle yazamam. Ben doğuluyum. Acılarımı yazıyorum." Ancak 'yazamam' diyor, bilmiyorum değil. Bildiğini de şuradan gayet iyi anlıyoruz: "To be or not to be" değil.    "Cogito ergo sum" hiç değil...    Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,    Durdurulmaz çığı    Sonsuz akımı. İşte bu nokta çok önemli. Biz Batı ile Doğu arasında uzun süredir bocalıyoruz. Doğulu muyuz, Batılı mı? Bunu uzun uzun tartışırım ancak konu bu değil. Konu ne olduğunu bilen bir şair. Hasretle prangalar eskiten, aç ve susuz kalan, dünyaya karanfil kokuları salan, yokluğa cehennemin öbür adı diyen, gülünç, acemi ve çocuksu şeyler kuran Ahmed Arif... *** Terk Etmedi Sevdan Beni şiirini bilmeyen var mı? Pranganın ne olduğunu bilmeyenin bile dilinde değil midir, Hasretinden Prangalar Eskittim şiiri? *** Günün şartlarına ve örneklerine göre yazmak ve var olan yolda yürümek yerine yeni bir yol icat etmek de ayrı bir başarıdır. Bunu başarmıştır Ahmed Arif. Meşhur Orhan Veli ve tarzından uzak durmak, 'Nazım gibi bir şair var ne yapabilirsin ki' düşüncesiyle baskılanmak ve 'Nazım gibi yazmak' mı, 'Nazım'dan sonra yazmak' mı düşünceleri arasından kıvrak bir çalımla çıkıp Ahmed Arif olmak... *** Kitapla ve Ahmed Arif ile ilgili en güzel incelemeyi bence Adnan Binyazar yazmış, kitabın son bölümünde. *** Şiiri ve hissi hissetmek için okumalısınız...
395 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 68.5
Erkek% 31.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ahmed Arif
Ahmed ArifYazar · 5 kitap
21 Nisan 1927'te Diyarbakır'ın Hançepek semtindeki Yağcı Sokak 7 no'lu evde dünyaya geldi. Babası Rumeli'den Kerkük'e görevli gelmiş bir Türk aileye mensup gelen ve o yıllarda Osmanlı Devleti hizmetinde memur olarak çalışan Arif Hikmet, annesi Sare Hanım ise devrin ulemasından Şeyh Abdülkadir Cibrali'nin kızı olan Erbilli bir Kürt'tür. Sekiz kardeşin en küçüğü idi. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal'dır. "Ahmed Hamdi" dedesinin adı; yazın hayatında kullandığı "Ahmed Arif" ismindeki "Arif" ise babasının ön adıdır. Babası Arif Bey sivil hayatta en son Siverek'te nahiye müdürlüğü görevinde bulundu. Çocukluk yılları Siverek ile babasının vekaleten kaymakamlık görevinde bulunduğu Harran'da geçti. Siverek'te o sıralarda şehirde ağırlıklı olarak konuşulan dil olduğu için Zazaca'yı, Karakeçi'de çoğunlukla Kürt aşiretleri olduğu için Kürtçe'yi, Harran'da Arapça'yı öğrendi. Annesini 1929 yılında kaybetti. Onu, üvey annesi Arif Hanım büyüttü. İlkokulu Siverek'te, ortaokulu Urfa'daki ablasının yanında okudu. Lise öğrenimine parasız yatılı öğrenci olarak Afyon Lisesi'nde devam etti. Bu okulda edebiyat bilgisini artırmak için iyi bir ortam buldu. Afyon Lisesi’nde öğrenciyken yazdığı şiirlerin ilki, Afyon Halkevi dergisi Taşpınar’ın Kasım 1942 tarihli 94'üncü sayısında yayınlandı. 1943 yılında liseden mezun oldu. Liseyi bitirdikten sonra bir süre Uşak'ta ağabeyi Muhammed Necati'nin yanında kaldı. Babasının emekli olup Diyarbakır'a yerleşmesi üzerine Diyarbakır'a gitti. Ardından askere giden Ahmed Arif, Riva'da yedek subay olarak yaptığı askerlikten 11 Mart 1947'de terhis oldu. Yükseköğrenimi için Ankara'ya gitti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi felsefe bölümüne kaydoldu, ancak mezun olmadı. Faruk Nafiz, Ahmed Muhip, Ahmed Hamdi, Cahit Külebi, Behçet Necatigil gibi o dönemin ünlü şairlerinin etkisinde şiirler yazdı. İnkılapçı Gençlik ve Meydan dergilerinde yazdığı şiirlerle adını duyurdu. Özgün şiirsel yapısını yansıtan şiirleri 1948’de yayımlatmaya başladı. Attilâ İlhan’ın düzenlediği ve Varlık dergisinin yayımladığı Şiirler-1948 adlı antolojide yer alan Rüstemo başlıklı şiiri ilk şiiri kabul edilir. 1948 yılında Dışişleri Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazandı; ancak yurtdışında gönderileceği sırada Palmiro olarak bilinen bir şiiri nedeniyle gözaltına alındı. İtalyan komünist önder Palmiro Togliatti'nin öldürülmesi üzerine yazdığı, henüz ham durumdaki bu şiirin müsveddeleri çalınıp çoğaltılması ve nüshaların bir arkadaşının evinde bulunması; kimi arkadaşlarının yargılanmasına, Ahmed Arif'in ise karakolda ifade verip serbest bırakılmasına neden olmuştu. Ahmed Arif, bu gözaltı nedeniyle işe alınmayınca Danıştay'a başvurdu ve Merkez Bankası'nda bir işe yerleştirildi. Bir yandan memuriyete, diğer yandan da eğitimine devam etti. Şair, 1950 yılında Hürriyet gazetesinde okuduğu bir röportaj ile 1943'te Van'da gerçekleşen ve tarihe Muğlalı Olayı olarak geçen olayı öğrenince, bu olayı konu edinen bir şiiri yazdı. Bir ağıt olarak tasarladığı, hiçbir zaman yayımlamayı düşünmediği 33 Kurşun başlıklı şiir, çok kısa zaman içerisinde elden ele dolaşarak çok bilinen bir şiir halline geldi. 1950’de Türk Ceza Kanunu'nun 141'inci maddesine aykırı davranmak savıyla, 1952’de gizli örgüt kurma savıyla iki kez tutuklandı. Tutukluluğu sırasında Ankara'dan İstanbul'a götürüldü ve Sanasaryan Han'da işkenceye maruz kaldı. 38 aylık tutuklu kaldıktan sonra yapılan yargılama sonunda iki yıl hapis ve sekiz ay Urfa’da gözetim altında tutulma cezası verildi. Bu cezayı yargılanmadan önce fazlasıyla çektiği için 7 Ekim 1954'te tahliye edildi. Sekiz ay kamu gözetimi altında tutulma cezasının Urfa yerine Diyarbakır olarak değiştirilmesini sağlayarak kız kardeşinin öğretmenlik yaptığı Diyarbakır'a gitti, bir tuğla ve kiremit fabrikasında katip olarak çalıştı. Kamu gözetimi cezasını tamamladıktan sonra Ankara'ya döndü. 1954-1959 arasında platonik aşkı Leyla Erbil'e mektuplar yazdı. Yükseköğrenimini tamamlama imkanı bulamayan Ahmed Arif, 1956’dan itibaren Medeniyet, Öncü ve son olarak da Halkçı gazetelerinde redaktör olarak çalıştı. 1967 yılında Ankara'da tanıştığı Aynur Hanım'la evlendi, 1972 yılında oğlu Filinta dünyaya geldi. Uzun süre TKP Ankara il komitesi için çalıştı. 1960'larda Fikret Otyam'ın röportajlarına Ahmet Arif’in şiirlerinden bölümler eklemesiyle ünü yayıldı. Şiirlerinin toplandığı tek kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim 1968'de yayımlandı. Şairin tek kitabı olan bu eser, çok yoğun bir ilgiyle karşılandı; altmıştan fazla basımı yapılarak Türkiye'de en çok baskısı yapılan şiir kitapları arasına girdi. Ahmet Kaya, Cem Karaca gibi sanatçılarca birçok şiiri bestelendi. Hasretinden Prangalar Eskittim'den sonra hiç şiir yayımlamadı, hatta yazmadı. Ahmed Arif, 1977 yılında gazetecilikten emekli olduktan sonra yaşamını Ankara'da sürdürdü. Cemal Süreya, Canip Yıldırım, Cemalettin Ünlü, Muzaffer Erdost, Nedret Gürcan, Adnan Binyazar ve aile yakınları dışında kimse ile görüşmedi. Ölümünden kısa süre önce yakınlarına, ikinci bir kitap basımı için şiirlerinin hazır olduğunu, İstanbul'a giderek dikte ettireceğini ve yeni kitabının basılacağını söylediği bilinir. Fakat bu gerçekleşemedi. Yıllar boyu gazete ya da dergilere demeç vermeyen, açıklama bulunmayan Ahmet Arif, 1989'da şair ve gazeteci Refik Durbaş ile mülakat yaptı. Bu söyleşi, önce Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı, sonra kitap haline geldi. Daha önce ikinci şiir kitabının adı olacağını duyurduğu Kalbim Dinamit Kuyusu, bu söyleşi kitabının adı oldu. Şair, Ankara'daki evinde 2 Haziran 1991 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya yazdığı mektuplar, 1992 yılında kitap olarak yayımlandı. Şairin, Hasretinden Prangalar Eskittim'e almadığı şiirleri, 2003 yılında Yurdum Benim Şahdamarım başlıklı kitapta toplandı. Leyla Erbil'e yazdığı aşk mektupları, 2013 yılında Leylim Leylim başlığıyla kitaplaştırıldı. Edebi Eleştiri Ahmet Oktay'ın Karanfil ve Pranga (Istanbul: Metis Yayınları, 1990) adlı çalışması Ahmed Arif şiiri üzerine yapılmış en detaylı çalışma olarak kabul edilir. Ayrıca, Muzaffer İlhan Erdost'un 'Üç Şair' adlı kitabında da, Ahmed Arif şiirinin yorum ve çözümlemeleri bulunmaktadır. Adiloş Bebe adlı şiiri Cem Karaca , Moğollar ve Grup Kızılırmak tarafından şarkı yapılmıştır. Şiir kitapları Hasretinden Prangalar Eskittim. (Everest yayınları, ISBN 975-297-021-4, 57. basım, 2006); Yurdum Benim Şahdamarım (Everest yayınları, İstanbul, Kasım 2005, 5. Basım, ISBN 9789752891036) Hasretinden Prangalar Eskittim (1968-2008 40. Yıl Özel Basımı), İlk Basım: Mart 2008, Metis Edebiyat Şiirlerinden bazıları Akşam Erken İner Mahpushaneye Anadolu Ay Karanlık Sen Hep Şerefinle Yaşarsın Baba Bu Zindan Bu Kırgın Bu Can Pazarı Diyarbekir Kalesinden notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden Hasretinden Prangalar Eskittim İçerde Kara Karanfil Sokağı Leylim Leylim Merhaba Otuz Üç Kurşun Sevdan Beni Suskun Unutamadığım Uy Havar! Vay Kurban Yalnız Değiliz Kara Bestelenen şiirleri Ay Karanlık: Ahmet Kaya - Maviye Çalar Gözleri Ay Karanlık: Cem Karaca - Ay Karanlık Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebe: Cem Karaca - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebe: Grup Yorum - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebe: Kızılırmak - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebe: Moğollar - Adiloş Bebe Hasretinden Prangalar Eskittim: Ahmet Kaya - Hasretinden Prangalar Eskittim Hasretinden Prangalar Eskittim: Suavi - Hasretinden Prangalar Eskittim İçerde: Rahmi Saltuk - Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketimin Kara: Grup Ekin - De Be Aslan Karam Otuzüç Kurşun: Cem Karaca - Otuzüç Kurşun Otuzüç Kurşun: Grup Baran - Otuzüç Kurşun Otuzüç Kurşun: Zülfü Livaneli - Kirvem Otuzüç Kurşun: Fikret Kızılok - Vurulmuşum Otuzüç Kurşun: Onur Akın - Otuzüç Kurşun Sevdan Beni: Cem Karaca - Sevdan Beni Sevdan Beni: Fikret Kızılok - Haberin Var Mı Suskun: Fikret Kızılok - İki Parça Can Suskun: Ahmet Kaya - Suskun Suskun: Edip Akbayram - Suskun Suskun: Alaaddin Us - Suskun Unutamadığım: Cem Karaca - Unutamadığım Unutamadığım: Grup Baran - Unutamadığım Uy Havar!: Ahmet Kaya - Oy Havar Vay Kurban: Cem Karaca - Vay Kurban Vay Kurban: Grup Baran - Seni Sevmek Felsefedir Vay Kurban: Grup Yorum - Gün Ola

Hasretinden Prangalar Eskittim Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Hilâl

Hilâl

@1hilall
·
05 Ağustos 21:15
Bir umudum sende, Anlıyor musun?
3.463 etkileşim
Tuğba A.

Tuğba A.

@tgbasaslii
·
11 Şubat 2015 13:51
" Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi."
1.407 etkileşim
N ོ

N ོ

@melhuf6
·
02 Mart 2021 09:55
Susmak ve beklemek, müthiş!
1.147 etkileşim
Gülcan

Gülcan

@glcn_kskk
·
19 Ağustos 2020 20:35
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...
1.110 etkileşim
Yusuf Rüzgar

Yusuf Rüzgar

@Y_Ruzgar
·
28 Ekim 2021 21:59
''Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini...''
1.554 etkileşim

Hasretinden Prangalar Eskittim İletileri

Tümünü gör
“mağlup mu desem, mahcup mu? ama ikisi de değil. ben garip, sen güzel, dünya umutlu... öyle tuhafım bu akşamüstü.” (Syf: 153)
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim
Kitap tavsiyesi isteyen arkadaşlar için, okurken en çok zevk aldığım 125 kitabı paylaşmak istiyorum. Beğendiğim kitaplar bu kitaplarla sınırlı değil tabi. Daha geniş bir listeyi (275+ kitap), 'Beğendiğim Kitaplar' ismini verdiğim rafta düzenledim. İsteyenler bu rafta bulunan listeyi de
Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile. Dayan rüsve etme beni..
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim