Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır çoğunlukla. Nazi Almanya’sına dair bir “önsezi” barındırdığı söylenebilir belki. Erişilmez bir otorite tarafından yöneltilen ve ne olduğu hiçbir zaman açıklanmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalan Josef K.’nın davasında, mahkemeye dinsel ya da metafizik bir otorite de atfedilebilir. Kafka Dava’da suçu yalnızca bir eylem olarak tanımlamayıp zanlının “kötü niyeti”yle de ilişkilendiren ve suçtan çok suçluya odaklanan absürd bir hukuk sistemi paradigması inşa eder. Kuramsal olarak ortada yasadışı bir eylem olmaksızın suçu mümkün kılan bir sistemdir bu. Ancak Kafka suç, sorumluluk ve özgürlük üzerine yazarken bir sistem ya da doktrin ortaya koymaz, çözüm önermez. Okuru ister istemez içine çeken bu karanlık dünya tasavvurunun tartışmaya açık olmayan tek bir özelliği varsa, o da müphemliğidir.
224 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1925
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

224 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Ah Franz kafka! Benim hüzünlü kekim.."
1883 senesi yazında, sıcağın kasıp kavurduğu bir yaz gününde buz gibi biri olarak doğuyorsunuz. Prag'da Almanca konuşan bir Yahudi ailenin, 6 çocuğundan en büyüğüsünüz. İki küçük kardeşiniz bebeklik döneminde ölüyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl önce hayatınızı kaybediyorsunuz. Ardından üç küçük kız kardeşi toplama kamplarında ölüyor.
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Hukuk Her Zaman Güçlüden Yanadır”
YAŞAMAK “DAVA”SI Lise yıllarında dershaneye gidiyordum,çoğumuz gibi.Bir gün önüme bir test sorusu gelmişti, bin yıl önce yaşamış bir filozofun sözü vardı soruda, “Hukuk her zaman güçlüden yanadır”. 17 yaşındaydım ve kafam allak bullak oldu, inanamadım. Hayır ya dedim olamaz ! Düşündüm ,düşündüm ,düşündüm. Evet ya dedim olabilir! Şimdi 17x2
Dava
DavaFranz Kafka · Oda Yayınları · 200458,3bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
FRANZ KAFKA-DAVA
Distopik bir eser olan Dava, Kafka'nın ölümünden sonra 1925 yılında yakın arkadaşı tarafından yayımlanmıştır. Kitap genel bir olay çerçevesinde dönmemiş, fazla sürükleyici de değil; okurken sıkılanların da olacağını düşünüyorum. Zaten dava, ortada hiç bir olayın olmaması diyebiliriz. Ana karakterimiz Josef K, bir sabah uyandığında tutuklandığını
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
Bir Hukuk ve İnsanlık Çıkmazı: Dava
Yıllar önce Dönüşüm’deki o yumuşak inişten(!) sonra bu romanın bana yaşattığı hissiyat; insanın kendisini havasız, basık ve sıcak bir odaya kapatmasıyla aynı.Üstelik nefes almak için bir pencere arama çabalarınız da nafile bir uğraştan fazlası değil, pencereler ya ulaşamayacağınız kadar yüksekte, ya da yorucu bir dekor içinde kaybolup
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 202058,3bin okunma
260 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karmaşık duygular kitabı.
Suçsuz olduğumuz bir dava içerisinde mi bulunmak? Enteresan... "Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor, ortada hiçbir şey yokken, mahkeme bir suç yaratıyor." diyor Franz Kafka. Joseph K. nasıl bir hayat içerisinde öyle? Aniden gelen insanların onun sebepsiz suçlu olduğunu söylemeleri ve ardından başlayan yaşam mücadelesi, belki de kader... Yaşadığı yerin nasıl bir adalet sistemi var, nasıl bir adaletsizlik bu? Avukat var lakin hepsi boş insanlar, e tabii ortada suç olmayınca ne iş yapacaklar ise... Ailesinin en müthiş insanı olan K. işlemediği bir sebep karşısında yargılanıyor ve ardından uzun uzun dava peşinden koşturup duruyor. Uzun uğraşlar sonrasında ise öldürülüyor ve ailesinin en rezil insanı oluyor mantıksız bir olay yüzünden ki dava ile ilgili hiçkimse hiçbir şey bilmiyor. Kitap kapıların içerisinde kapılar bulunduran bir eser. Bir olaydan farklı bir olaya geçişleri bulunuyor lakin etkileyici ve bütüncüldür...
Dava
DavaFranz Kafka · Bilgi Yayınevi · 201658,3bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
Kafka’nın benim gözümde en iyi eseri olan Dava, İnsanların özgürlüklerinin elinden alındığı, korku ve baskıcı bir yaşamı ele almaktadır. Orwell’in 1984 kitabıyla benzerlikler taşıyan bu eser, günümüz dünyasını yıllar öncesinden tahmin etmiştir. Sistemin ve düzenin insan yaşamından daha değerli olduğunu anlatmaya çalışan bu kitap, insanoğlunun sistem karşısında çaresizliğini ve korkusunu gözler önüne sermektedir….
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yargıçsız mahkeme, haksız hüküm...
Kafka ile 2017 de abim sayesinde Dönüşüm kitabı ile tanıdım kitabı okuduktan sonra birdaha Kafka okumam diyordum 3 yıldan fazla bir zaman geçti Çevremdeki insanlar her zaman Dava kitabından bahsediyorlardı öyle anlatıyorlardı ki insan ister istemez kitabı okumak istiyordu. Bugün Dava'nın sonuna geldim kitabı bitirmeden aklıma şu soru takıldı
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
Gregor Samsa’nın bir sabah uyandığında böceğe dönüşmesi gibi aniden olmuştu her şey. Evindeki davetsiz misafirler onu bir "yabancı" yapmıştı. "Suçlanıyorum ama suçum ne bilmiyorum. Beni neyle itham ediyorlar? -Sonra durumu fark etmeye başlıyor: Şimdi anlıyorum ki... Benim tutuklanmamın ve bu soruşturmanın arkasında... koca bir
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
224 syf.
1/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Hayatımda bundan daha sıkıcı ve daha anlamsız bir kitap ne okudum ne duydum. İsminden de anlaşılacağı üzere bir davadan bahsediliyor kitapta ama sadece ismi dava. Ne suç belli, ne suçlayan belli, ne yargılama var ortada ne de belli bir olay akışı. Son satırına kadar dikkatle okudum, bir şeyler yaşansın diye bekledim iyi ya da kötü ama yaşanmadı. Bu düşünceler içerisinde okumaya devam ederken, ana karakterin pencereyi açıp dışarıda yağan karı görmesi karşısında hissettiği duyguları, bir katedrale gezmeye gitmesi ve orada yanan mum ışığının şiddetinin tasvirine maruz kaldım. Okudukça bu tasvirlere maruz kalmaya devam ettim sadece. Kısacası, ne keyif aldım okurken, ne de bir şey öğrendim. Belki de bu düşünceler benim iyi bir okur olmadığımdandır, bunu da göz ardı etmek istemiyorum. Keyifli okumalar.
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202158,3bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
Kafka’dan bürokrasi ve adalet düzeni eleştirisi !
Kafka’nın belirsizlik ve boğucu dünyası kitabı okurken oldukça hızınızı kesecektir. Diyalogların sıkıcı olması da cabası. Diyalogların çoğu bir yere bağlanmıyor fakat her diyaloğun da bir mesajı var diyebiliriz. Kafka’nın Dava eserini okumadan önce mutlaka Babaya Mektup ve Dönüşüm eserlerinin mutlaka okunması gerektiği kanaatindeyim. Aksi taktirde oldukça zorlanacaksınız. Dava kitabı genel olarak bir bürokrasi ve adalet düzeni eleştirisi. Kafka bürokrasi ve adalet düzeni eleştirilerini "sistem eleştirisi" altında bize bu eserde anlatıyor. Her ne kadar kendini kolay teslim etmeyen bir kitap olasa da tüm iyi kitapların böyle olduğunu düşünüyorum. Ne kadar boğucu ve ilerlemeyen bir kitap olsa da distopya eserleri arasında mutlaka okunması gerektiği kanaatindeyim. Unutmayın bir kitap kendini ne kadar kolay teslim etmiyorsa o kadar iyi bir kitaptır. Keyifli okumalar dilerim...
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 202058,3bin okunma

Yazar Hakkında

Franz Kafka
Franz KafkaYazar · 138 kitap
Yahudi bir tüccar aileden gelen, Almancaya da hâkim olan bir yazardı. Kafka'nın en önemli eserlerini, üç romanının (Dava, Şato ve Kayıp) yanı sıra; ortaya koyduğu birçok hikâyeleri oluşturuyor. Kafka'nın eserlerinin büyük bölümü ancak Kafka'nın ölümünden sonra meslektaşı ve yakın arkadaşı Max Brod tarafından yayımlandı ve bu eserler 20. yüzyılda dünya edebiyatında kalıcı bir etki bıraktı. 1883 yılında Prag'da doğdu. Taşralı Çek proletaryasından gelip zengin bir tüccar konumuna yükselmiş bir baba ile zengin ve aydın bir Alman Yahudi'si annenin çocuğu olan Franz Kafka'nın, içedönük ve huzursuz kişiliğini büyük ölçüde annesine borçlu olduğu söylenir. Ailenin en büyük çocuğu olan Kafka'nın iki erkek kardeşi küçük yaşta hayatlarını kaybettiler. Kız kardeşleri Elli, Valli ve Ottla ise Nazi Almanyası'nın organize ettiği Yahudi katliamı Holocaust'da hayatlarını kaybettiler. Kafka, çeşitli ailevi ve toplumsal sebepler yüzünden çevresine yabancılaşarak büyüdü. Ailesinin Prag'daki Alman toplumuyla kaynaşma çabaları sonucunda Alman okullarında okudu. 1893 yılında öğrenim görmeye başladığı Avusturya Lisesi, yalnızlığını ve kendi içine kapanmasında büyük etken oldu. Çek kökenli bir aileden geldiği halde Almancayı anadili olarak kullandığı için tam bir Çek sayılmayan Kafka'yı, Almanlar da tam anlamıyla kendilerinden görmediler. Ufak yaşlarda da Çekçe konuşan Kafka gittiği Alman okullarının da etkisiyle Almancada ustalaştı. 1901 yılında Altstädter Gymnasium lisesini bitirdikten sonra Prag'daki Karl Ferdinand Üniversitesi'nin Hukuk Fakültesi'ne girdi. Buradaki eğitimi sırasında Alman edebiyatı derslerini takip etmeye başladı. Öğrenciliği sırasında Yiddiş tiyatro çalışmalarında yer aldı ve bu çalışmalara destek verdi. Kafka ilk eseri olan 'Bir Savaşın Tasviri' adlı öyküsünü bu dönemde yazdı. 1902 yılında Max Brod'la tanıştı. Max Brod, Kafka'nın yaşamında önemli rol oynayan isimlerden biri olacaktı. 1906 yılında hukuk öğrenimini doktora ile tamamladı ve bir yıl süren avukatlık stajını yaptı. 1907'de Sigorta Şirketi'nde memur olarak çalışmaya başladı. Gündüzleri sigorta şirketinde sürdürdüğü çalışma hayatının yanı sıra geceleri ölümden bile daha derin bir uykuya benzettiği yazma işine yoğunlaşıyordu. Aynı yıl 'Taşrada Düğün Hazırlıkları' adlı öyküsünü kaleme aldı. 1912 yılında nişanlısı Felice Bauer'le tanıştı. Onunla ilişkisini, üç kez ayrılıp yeniden nişanlanarak, 1919'a kadar sürdürdü. Evlenmemesine neden olarak hastalığını gösteriyordu. Oysa güncesinde evliliği bir burjuva bağı olanak nitelendirmiş ve edebiyat hayatını sürdürebilmesi için yalnızlığa ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır. Nişanlısıyla bu ilişkisinden geriye beş yüzün üzerinde mektup kalmıştır. Bunlar, Kafka'nın ölümünden çok sonra 1967'de 'Felice'ye Mektuplar' adıyla yayınlandı. 1917'de Kafka, verem olduğunu öğrendi. 1919 yılında geçirdiği ağır gripten dolayı hastaneye kaldırıldı. 1920 yılında Milena Jesenska ile tanıştı. Mektuplaştığı dört kadın arasında en ciddi ve önemli olan Milena Jesenska'ydi. Milena'yla mektuplaşmaları önce bir arkadaşlık gibi başladı, daha sonra tutkulu bir aşka dönüştü. Fakat Milena evli olduğundan bu mutsuz ve imkânsız ask Kafka'yı derin acılara sürükledi. Mektuplaştıkları üç yıl boyunca sadece iki üç kez görüşebildiler ve bu görüşmeler Kafka'yı üzmekten başka bir işe yaramadı, yine de onun yaratıcılığını olumlu yönde etkilediği rahatlıkla söylenebilir. Daha sonraları edebiyat tarihinin güzide eserlerinden biri sayılacak olan "Milena'ya Mektupları”nda Kafka şöyle dile getirir durumunu; "En çok seni seviyorum diyorum ama gerçek sevgi bu değil sanırım, sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki..." Milena bu mektupları 1939 yılında yayınlaması için yakın arkadaşı Willy Haas'a verdi ve kendisi 17 Mayıs 1944'te Almanya'da toplama kampında öldü. 1922'de emekli oldu, maddi durumu kötüydü ve sağlığı gittikçe bozuluyordu. 1923`de ailesinin etkisinden kaçmak ve yazmaya yoğunlaşmak için Berlin'e taşındı, orada da Dora Dymant adında bir sevgilisi oldu. Dora, Milena`dan daha şanslıydı Nazi Almanya'sına direndi ve 1952`de Londra'da öldü. 1924 yılı 3 Haziran gecesi, 1917 senesinde kaldırıldığı Viyana yakınlarındaki Keirling sanatoryumunda hayata gözlerini yumdu. Kafka'nın eserlerinin hepsinde görülen yabancılaşma olgusu, onun kendi yaşamında da belirgin bir biçimde izlenir. Ona göre ne kadar küçük ve basit bir yaşamı olursa o kadar mutlu ve sorunsuz olacaktır. Nazilerin Çekoslovakya'yı işgali sırasında Kafka ile ilgili birçok belge yok edildi. 20 yıl süren dostluklarının sonunda Kafka bütün yazdıklarını ölümünden sonra yakması için Max Brod'a vermişti. Yazdıklarının gereğinden fazla kişisel ve değersiz olduğunu düşünüyordu. Tabii Max onunla ayni fikirde değildi ve Kafka'nın ölümünden sonra, karışık halde bulunan binlerce sayfa metni toplayıp düzenleyerek yayınladı. Yaşamının ve yapıtlarının ortak yani, Camus'nün dediği gibi, "Her şeyi göstermek ve hiçbir şeyi teyit etmemektir". Çünkü yaşamayı bir savaş, ama önceden yitirilmiş bir savaş olarak görür. Çünkü bir insan olarak yaşamak ve doğru yolda ilerlemek hemen hemen olanaksızdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.