Sema Kızılelma

En büyük hazinemizin aklımız olduğunu unutmayalım.
Sayfa 400Kitabı okudu
Reklam
Yalnız yaşayanlar her şeyi hesaba katmak zorundadır. Başka türlü korunamazlar. Başka türlü yaşayamazlar.
Sayfa 395Kitabı okudu
Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor; dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor. Kendinden nefret ediyor.
Sayfa 387Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Alın Yazısı
Kitabın gerçekten etkilendiğim bölümlerinden birisi: Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. Bu bir çeşit alın yazısıdır. Bu alın yazısı da başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır. Bir alın yazısı da ölümün anlamını bilerek, ona bu anlamı vermesini beceremeden ölmektir ki, bazı müelliflere göre bu durum daha acıklıdır.
Sayfa 386Kitabı okudu
İnsan korktuğu halde yaşıyor. Bir şeyler yapmak istediği için, korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor. Çok acıklı durumlara düşüyor insan, dostlarım!
Sayfa 378 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Taşıma suyla dönen değirmen bu kadar olur albayım. Ne kadar süslenseler bir yerden sırıtıyor zavallılıkları; bir taraflarında küçükte olsa T.M. yazısı okunuyor. Ülkemizdeki büyük oyun, işte bu kadroyla oynanıyor albayım. Başka çaremiz olmadığı için de hepimiz yerli mallara hoşgörüyle bakıyoruz.
Sayfa 357Kitabı okudu
"Herkes kendini korumasını biliyor, benden başka," diye yakındı Hikmet. Sonunda hep ben kalıyorum ortada. Bedelimi koymadan satılığa çıkarıyorum kendimi. Satın alanlar hiçbir şey ödemeye yanaşmıyor bu yüzden. Bir panayırda, eski ve soluk bir çadırın içinde gösterilen, büyüklüğünden başka bir meziyeti olmayan garip bir deniz canavarıyım. Uzak ve soğuk denizlerde, her nasılsa yakalanarak bu fakir çadırın kötü havuzuna yerleştirilmişim. Panayıra gelenler, bütün hayvanlardan belirli marifetler bekliyorlar. Benim bütün marifetim balık yemek. Pos bıyıklarımın arasına fırlatılan balıkları çiğ olarak yutmasını becerebiliyorum ancak. Bu nedenle, çadıra giriş de ucuz aslında; kimsenin bütçesini sarsmayacak küçük bir ücret mukabilinde gösteriliyorum.
Sayfa 304 - İletişimKitabı okudu
'İnsanlık öldü. Belki de hiç yaşamamıştı. Belki de benim insanlığım diye bir şey yoktu. Ben hücremde yanlış hayallere sürüklenmiştim. Korkaklığımı insanlık sanmıştım. Yalnızlığı insanlık saymıştım.' Son zamanlarda çevremde gördüğüm birçok şey ben de aynı bu düşünceleri çağrıştırıyor. Sahiiii kim öldürdü insanlığı, biz kendimizi koruyalım, kimseden düşmanlık gelmesin, beni ısırmayan yılan bin yaşasın derken ne oldu insanlığımıza. Nerde bıraktık onu, yoksa bir köşede, ellerimiz başka şeylerle doluyken unuttuk mu onu, hatırlayınca neden geri dönmedik, oysaa kesin beklemişti birilerinin ona dönüp, onu sahiplenmesini...
Sayfa 260Kitabı okudu
Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
Sayfa 259 - İletişimKitabı okudu
'Derler ki kurt köpeklerini karanlık bir yere kapatırlarmış hırsızlara karşı yetiştirmek için; hayvan takımı bile başka türlü ısırmayı öğrenemezmiş.' Peki ya insan nasıl öğrendi bu kadar çok yaralamayı...
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Muhayyilesi kuvvetli bazı insanlar, sevdikleri ölülerin uzun bir yolculuğa çıktıklarını düşünmüşlerdir; bense, bütün yolculuğa çıkanların ölmüş olduğunu düşünüyordum.
Sayfa 210 - İletişimKitabı okudu
Hastalık, sözü edilmesi yasak bir günah olmuştu. Bazı şeyleri bizden iyi bilen, bizden yüksek kuvvetler vardı. Istırap, hastalık, ölüm gibi ,insan kaderine hükmeden büyük kavramları, günlük yaşantı içinde olur olmaz kullanmanın cezası çekiliyordu: İşte ölüm, işte hastalık, işte ıstırap deniliyordu insana...
Sayfa 202 - İletişimKitabı okudu
Derler ki tarla kuşu bütün gece öttüğü zaman, tarla faresi bütün ihtiyatı elden bırakır ve yuvasından çıkarmış. Ve beni deliğimden sen çıkarmıştın. Ve sonra bütün hayallerimi yıktın. Yönetimi eline aldın.
Sayfa 91 - İletişimKitabı okudu
İnsanlardaki zavallılığı, önce çocuklar seziyor galiba. Delileri de önce onlar kovalar. Çocuklardan kendini koruyamazsın, görünüşe aldanmaz onlar.
Sayfa 35 - İletişimKitabı okudu
"Yitirilmiş bir geçmişin anısı, kavuşmayı arzuladığımız bir geleceğin güvencesini oluşturur" der Calvino, belki de yaşanılan her şey bu yüzdendir. Ne olursa olsun bütün yaşananlar yaşanacaklara giden bir yoldur belki de.
Sayfa 66 - Yapı Kredi Yayınları
Geri17
120 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.