ben tarafsız değilim
açık seçik taraf tutuyorum
yobazlığa karşıyım ırkçılığa karşıyım gericiliğe karşıyım insanların sömürülmesine ve savaşa karşıyım
sosyalizmden sevgiden kardeşlikten aydınlıktan yanayım
Mina Urgan
NE ÇIKAR ATEŞ BÖCEĞİ SANSALAR BİZİ...
Düşünüyorum da,
Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması,
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve
Dışarı, dedim, ey küçük harfli hayal
Son hevesini de yitirmeden, dışarı.
Eskidir evlerde söylenen bütün sözler
Hükmü kendisidir odalarda çarpan kalbin
Azalır her gün biraz daha camların ötesi
Eskidir dört mevsim aynı gök altında
Dışarı, dedim, ey sıkıntı, eşyalardan dışarı
Daralır yürüdükçe eşiklerde biten yol
Yağmur eskidir bir avuç bahçelerde
Eprimiş bir zamandır yaz ne yapsak
Toprağa benzer deniz, göreni yeni değilse
Eskidir akşamların kederi
Kirpiklerin nemi, kulak çınlamaları
Rüyalar eskidir aynı uykularda
Çocuklar eski, büyüklerden yapılmış.
Ödemek için ömrüne borcunu
Dışarı, ey başkalarının hayatı
Eskidir aşk bile aynı gövde önünde...
sizin evleriniz var, büyük.
sıkıntı diye soyunduğunuz dünya, eşiklerde.
çocuğunuz odalarda bir gün kapalı kalmadı.
habersiz girmedi kapınızdan kimse.
o masal hâlâ uyumanız için.
gittiğiniz hiçbir toplantı suç sayılmadı.
başkası için itiraz etmediniz kimseye.
üniforma son sözünüz, içinizden giydiğiniz.
emekten, yalnız kendinizi anladınız.
susup
Düşmedi mi hâlâ cemre başına?
Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu?
Var mısın bu yolda, yanı başımda?
Yasla ruhunu bana kır papatyası
youtu.be/isC24rUtO5U?si=...
Bahadır Sağlam
Kır Papatyası
"Çünkü insan bir zaman tüketicisidir. Zaman insanı sınırlar. Ama çoğu insan şimdi yapamadığını ileride yapacağı sanısındadır, önündeki zamanı sınırsızmışçasına harcar.
Aslında, insanın en önemli yanılgısı da budur."
Bu ölüm düşüncesi, bu haz, bu göklerden derin yaşama tutkusu, senden eserdir.
Kaldıysa bir güzelliğim, bu 'aynalar pazarı'nda, gözlerinin değdiği yerlerimdir, sen gidip bir ölüye su versen de dilinle.