Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübranur Çakır

Kübranur Çakır
@Mor16
O gemi bir gün gelecek! youtu.be/JTpRRf9JFcY
Küçük kurallara uyarsan, büyük kuralları çiğneyebilirdin.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Acı ve korkunun biyolojik yararsızlılığını, tam da özel bir çaba göstermek gerektiğinde hemen her zaman donup kalan insanın bedeninin ihanetini neredeyse şaşkınlıkla geçirdi aklından.
Sayfa 113Kitabı okudu
Günde on iki saat çalışır, dokuz yaşında okulu terk eder, bir odada on kişi yatarlarmış. Buna karşılık kapitalizm dedikleri zengin ve güçlü küçük bir azınlık varmış ki, sayıları birkaç bini geçmezmiş. Her şeyin sahibi onlarmış. Otuz uşağın hizmet ettiği görkemli konlaklarda otururlar, otomobilleri ve dört atlı arabalarıyla gezerler, şampanya içerler, silindir şapkalar takarlarmış...
Sayfa 101Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
Sonunda Parti iki kere ikinin beş ettiğini söyler, siz de buna inanmak zorunda kalırdınız.
Reklam
NASIL'ını anlıyorum: NEDEN'ini anlamıyorum.
Tarih kitaplarındaki her sözcük, dahası tartışmasız kabul edilen şeyler bile tümüyle hayal ürünü olabilirdi. Jus primae noctis diye bir yasa, kapitalist diye bir yaratık ya da silindir şapka diye bir şey belki de hiç olmamıştı, kim bilebilirdi ki?
Sıradan insanların artık Devrim'den önceki dönemden daha iyi durumda oldukları doğru olabilirdi. Doğru olmadığının biricik kanıtı, yüreğinizden yükselen o sessiz protesto, içinde yaşadığınız koşulların dayanılmaz olduğunu duyumsatan, eskiden böyle değildi herhalde diye düşündüren o sezgiydi.
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
... sizler asıl işimizin yeni sözcükler icat etmek olduğunu sanıyorsunuz. Oysa ilgisi yok! Sözcükleri yok ediyoruz; her gün onlarcasını, yüzlercesini ortadan kaldırıyoruz. Dili en aza indiriyoruz. On Birinci Baskı'da 2050 yılından önce eskiyecek tek bir sözcük bile bulunmayacak.
Reklam
Her davranışın sonuçlarını, o davranışın kendisi doğurur.
İnsanlık kalıtı, sesini duyurarak değil, akıl sağlığını koruyarak sürdürülüyordu.
SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR
"Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız."
Böyle işler hep geceleri yapılırdı; tutuklamalar her zaman geceleyin gerçekleşirdi. Ansızın irkilerek uyanmak, hoyrat bir elin omzunuzu sarsması, gözlerinize tutulan ışıklar, yatağı çevreleyen acımasız yürekler. Çoğu zaman ne yargılama olurdu ne de bir tutuklama raporu tutulurdu. İnsanlar ortadan kayboluverirdi, o kadar; ve bu hep geceleri olurdu. Adınız kayıtlardan silinir, yaptığınız her şeyin kaydı yok edilir, bir zamanlar var olduğunuz bile yadsınır, sonra da tümden unutulurdu. Kökünüz kazınır, külünüz göğe savrulurdu: Alışılmış deyimle, buharlaşırdınız.
2.564 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.