Belki de bir zamanlar kanatlarını açıp havada süzülürkenki özgürlüğünü hayal ederek karanlık bir kafeste oturan, tüyleri tarazlanmış iri ve boz bir kuş gibi öylece duruyordu... Stefan Zweig
Acımak...Ben insan ruhundaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniim.Evet,dibi görünmeyen kuyulara atılan taş,nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi,insanlığımızın derecesini öğretir.
Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir. Şimdi anlıyorum ki değilmiş.Yollar görünmez kayalarla doluymuş. Onlara çarpmamak lazımmış. Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar.