Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gençay

Sabah namazından sonra, dünya kelamı konuşmadan, sadece bir şeyin gerçekleşmesi için niyet alarak, 100 defa manası düşünülerek: Bismillahirrahmanirrahim "La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.Ya gâdimu Ya dâimu Ya ferdu Ya vitru Ya samedu,Ya ehadü Ya vâhidu Ya hayyu Ya gayyumu Ya haliimu Ya zel celali vel ikram." denir. Fazileti: Evliyaullahtan kimseler der ki Hz. İsa bu zikir ile ölüleri diriltmiştir. Rivayet edilir ki sadece bir şeyi kalbe alarak bu zikir zikredilirse o murat mutlaka gerçekleşir. _____________________________________________ 70 Belanın defi için her sabah namazından sonra dünya kelamı ağza alınmadan 7 kez okunmalıdır: لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّتَ اِلّا بِلَّاهْ. لاَ حِيلَتَ وَلاَحْتِيالَ وَلاَ مَنْجا وَلاَ مَلْجا مِنْ اللٰهِ اِلاَّ اِلَيْهْ. Anlamı: Allah'a sarılmaktan başka çare yoktur. Ne bir çare ne de bir hile fayda vermez. Ne Allah'tan kurtulacak yer ne de O'ndan sığınacak yer vardır. Kurtuluş ve sığınış ancak O'na dayanıp ona iltica etmektir.
Reklam
Hac Nedir?
Yeryüzündeki ilk mescide, Allah'ın evine, kabeye yolculuğa çıkıyoruz. Oraya girerken elbiselerimizden sıyrılıp ihrama giriyoruz. Giyeceğimiz kefeni hatırlıyoruz. O ihram ile kin, nefret, öfke, haset ve dünya hırsını terk ediyoruz. Arafat'ta mahşer gününü, hesap gününü hatırlıyoruz. Mina'da şeytan taşlayarak şeytan ve taraftarlarına karşı duruşumuzu sergiliyoruz. O küçük taşlarla hakkın yanında, batılın karşısında olduğumuzu ilan ediyoruz. Kurban kesiyor; "Gerekirse bende bu yolda canımı feda ederim Allah'ım!" diyoruz. Kabeyi tavaf ederek hayatımızın merkezinde İslam'ın olduğunu, kulluğumuzun Allah'a karşı olduğunu ilan ediyoruz. Safâ ile merve arasında manevi arayışımızı ikmal ediyor, Hacerül Esvedi selamlayarak saygı ve hürmetimizi gösteriyor, şirke giden yolları terk ettiğimizin sözünü veriyoruz. Hac mana yolculuğudur. Manası olan bayrak, olmayana bez dendiği gibi; manayı bilene hac büyük bir ibadet, bilmeyene kuru bir gezmeden ibarettir. Allah haccı gönlünde taşıyana nasip ediyor, özel davet ile çağırıyor. Gönlünüzde ne varsa Allah sizi onunla ikmal etsin!
Hadîs-i şerîfte buyruluyor: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” Burada Allah Resulünü anlamaya çalışalım. Bugün en ahlaksız kişilerin bir taraftarı olduğunu görüyoruz. Onlar taraftarları oldukça güçleniyor, sesleri çıkıyor. Ancak biz bunlara ses çıkarmıyoruz! Hatta ellerimizle onlara güç veriyoruz. Yeşilçamı hatırlayın. Kimdi o filmlerin sinema salonlarını dolduranlar? Bununla gülüp eğlenenler kimlerdi? Bugün ekranlarda, sokaklarda gördüğümüz ahlaksızlığa öncülük eden taraftarlar kimlerdi? Avrupa mı Amerika mı İsrail mi parçaladı bizi? Bugün hala daha; nerede çıplaklıkla ön plana çıkan sanatçı bozuntuları varsa en önden biletlerini alıyoruz, nerede uyuşturucu özentisi varsa YouTube'dan abonesi oluyoruz. Nerede Allah'a şirk koşan şarkılar varsa onları dinliyoruz. Nerede Allah ve Resulü ile alay eden paylaşımlar varsa takip ediyoruz. Ama İslam'a konu geldiğinde cemaatçi şeriatçı falancı filancı diye insanları ayrıştırıyorsunuz. Şimdi soruyorum sana kardeşim; sen Müslüman mısın? Yoksa çoktan o benzediğin topluluklardan birisi mi oldun? İşte bu yüzden hangi topluluğa taraftar isen Allah seni onlarla bir sayacak. Allah seni onlarla birlikte yazacak. Karar senin, değer senin. Kendini layık olduğun yerde tut kardeşim! Layık olduğun yolda yürü!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi, ömrü boyunca talebe yetiştirmeye önem vermiş, sohbetleriyle insanlara yol göstermiştir. Kitap yazmasını rica eden bir gazeteciye şu cevabı verir: “ – Bir kalpten bin kitap çıkar, fakat bin kitaptan bir kalp çıkmaz!"
Taleal Bedru Aleyna..
Muhammed Mustafa (s.a.v)'i sevmeyen/sevemeyen kişi onu hakkıyla tanımayan kişidir. O ki Allah'ın elçisi, elçilerin incisidir. Öyle bir insan düşünün ki düşmanları onun dürüstlüğüne hayran kalsın, Muhammed-ül Emin desin. Kendisini öldürmeye gelenlerin emanetleri hala o kimsede bulunuyor olsun. O ki pek şerefli sözleri bulunsun. Bugün hangi fikir insanının bu kadar fazla ve incelikli sözleri bulunuyor? : "Cennet annelerin ayakları altındadır, Tebessüm sadakadır, hikmetli söz müminin yitiğidir, mümin bir delikten iki defa sokulmaz, Bizi aldatan bizden değildir." ve daha binlerce hikmetli söz.. Kendi şahsiyetine yapılan hiçbir zulme ve haksızlığa ceza vermeyip affedici olması.. Gece namazlarında saatlerce secdeye kapanarak defalarca kez "Ya rab ümmetimi bağışla.. " diye ağlayarak dua etmesi.. Allahü Teala kitabında O'dan şöyle bahsediyor: "Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik". Hiç şüphesiz bizim en hayırlımız, önderimiz ve örneğimiz O'dur. İnsanlık tarihinde başka bir örneğine daha rastlamadığımız bir beşerdir. Anlamaya çalışın. O, Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde kendisini veda tepesinde bekleyenlerin sevinçle o an ağızlarından dökülen sözlere bakın: Taleal Bedru aleyna.. "Ay doğdu üzerimize, veda tepelerinde.." Veya belki de tüm zamanların en görkemli ve arif padişahı Fatih Sultan Mehmet'in İstemem şiiri.. Biz bugün Muhammed Mustafa (s.a.v)'e hayranlık duyamıyorsak ya onu hakkıyla tanımadığımızdandır veya incelikten anlamaz bir kalp taşıdığımızdandır.. Essalatü vesselamü aleyke ya Rasulallah. Salat ve selam senin üzerine olsun ey güzel sevgili.. 🌹
Reklam
Kadir Gecesine Dair;
"Kur'an'ı biz Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır bir gecedir." (Kadr Suresi) Kıymetli dostlarım, kadir gecesi hangi gece olduğu bilinmemektedir. Peygamberimiz (s.a.v) : Kadir gecesini ramazan ayının son on gününde tek rakamlı gecelerde arayın buyurmuştur. Dolayısıyla Kadir gecesi; Ramazanın 21-23-25-27-29.gecelerinden bir tanesidir. Miladi Takvimde 21.gece ise 21 Nisan Perşembeyi Cumaya bağlayan gecedir. Kısacası bu gece ihtimal olarak kadir gecesidir. Bu saydığımız geceleri kadir gecesi bu gecedir diyerek ihya etmenizde fayda vardır. Bin aydan daha üstün olan bir gecenin kıymetini bilmenizi dileğiyle..
Kullar üç kısımdır: 1- Cehennemden korktuğu için ibadet edenler. Bu tür ibadetler kölelerin ibadeti gibidir. 2- Cennete tamah ettiği için ibadet edenler. Bu tür ibadetler ise tüccarların ibadeti gibidir. 3- Allah'a sevgisinden ibadet edenler. Bu ise hürlerin ibadetidir. Marifetullah'tandır. Şöyle güzel bir söz ile noktayı koyalım: "Bize lazım olan hanenin sahibidir, bunu bilmeyenler hanenin talibidir."
Teheccüd ve Kıyâmu'l-leyl
İbadet konusunda en kıymetli zaman Ramazan ayıdır. Oruç, zekat, namaz, Kur'an, yardımlaşma vb ibadetlerin en yoğun zamanıdır. Günün en kıymetli vakti ise gecedir. Öyle ki gecelerin şahı Kadir gecesi de bu aydadır. O yüzden pek çok kez övülmüş teheccüt namazını ve Kıyam'ul Leyl yani gecenin değerlendirilmesini şiddetle tavsiye ediyoruz. İnsanı manevi anlamda yükselten ve imanını diri tutan teheccüttür. Bu namazın en kolay kılınacağı vakit ise sabah ezanı öncesi yani sahur vaktidir. Ramazanı en güzel şekilde değerlendirebilmemiz niyetiyle.. "Ey Muhammed! Gecenin bir bölümünde uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere, Kur'an'la gece namazı (teheccüdü) kıl. Rabbinin seni Makam-ı Mahmuda (övülen, pek yüksek makam) erdireceğini umabilirsin." (İsrâ, 17/79).
Riya ve Tasadduk
Gösteriş (riya) ve başkalarına duyurmak için amel eden kimse, sokağa çıkıp da kesesini çakıl taşlarıyla dolduran, insanların "Bu adamın kesesi ne kadar da dolu!" dediği adama benzer. Halbuki kesesini çakıl taşlarıyla dolduran adamın, insanların sözünden başka hiç bir menfaati yoktur. Zira onunla bir şey satın almak istese, hiç bir şey alamaz. Ali b. Ebi Talib'den (Allah ondan razı olsun) rivayet edildiğine göre peygamberimiz (Allah'ın selamı üzerine olsun) şöyle buyurmuştur: "Sadaka sahibinin elinden çıktığı zaman, sailin (ihtiyaç sahibinin) eline varmadan beş kelime söyler: Az idim, beni çoğalttın; küçük idim, büyüttün; düşman idim, dost oldum; fani idim, baki yaptın; senin tarafından korunur idim, şimdi senin koruyucun oldum."
Allah'ın Günahkar Kulunu Cehennemine Atmamak için Yarattığı Sebepler
Allah kulunu cehenneme atmamak için dördü dünyada, üçü kabirde, üçü kıyamette olmak üzere on sebep yaratmıştır. 1) Tevbe etmek. Tevbe eden ve affedilen günahtan kurtulur. 2) İstiğfar etmek. (Tevbe ile arasındaki fark şöyledir: Tevbe etmek illa dil ile söylemek demek değildir, fiili terk edip pişmanlık duymak tevbedir. Ancak İstiğfar bunu ayrıca dile getirmektir). 3) İyilik ve salih amel işlemek. Yapılan iyilik günahın silinmesine vesiledir. 4) Hastalık ve musibetler. (Nitekim ayağımıza batan diken bile günahlarımıza kefaret sayılır) 5) Kabir azabı. Cehenneme girmeden kabirde sıkıntı çeken kişinin ahiretteki yükü azalır veyahut tamamen kaybolur. 6) Mümin kardeşlerden gelen dualar. 7) Yapılan amellerin ölen kişilere hediye edilmesi. 8) Kıyamette, mahşerde çekilen eziyet ve sıkıntılar. 9) Peygamberimizin, diğer peygamberlerin, şehitlerin ve Allah'ın şefaatine izin verdiği kimselerin şefaat etmesi. 10) Rahim olan Allah'ın bizatihi kendi rahmetini göstermesi. Bu Allah'ın sıfatlarından birisidir ki en büyük af da Allah'ın kendi merhametiyle olacaktır. Dolayısıyla bizlere sıkıntı veren, azap olarak gördüğümüz şeyleri dahi yüce Allah bir rahmet vesilesi kılmıştır. Artık cenneti değil Cehennemi hak etmek için biraz gayret gerekiyor desek yeridir herhalde. :)
Reklam
İstanbul'u Fatih'in gözünden görmek!
Hiç düşündünüz mü İstanbul'un anlamını? Görmek ister miydiniz Fatih'in gözünden İstanbul'u? Asya'dan bakarken gözlerinin içi nasıl parlıyor, ne düşünüyordu? Sevgiliye bakar gibi, gerçek aşkı görür gibi, Ab-ı hayat suyunu görmüşcesine, şehadete susamış bir mehmet gibi. İstediği bir kuru toprak parçası mıydı sadece? Fatih'in gözünden bakmak gerek. Hangimiz, hangi dava için bu bakışı attık? Sultanlar sultanı, Sultan-ı Enbiya'nın bir sözüne mazhar olabilmek için yürüdü. Toplar döktürdü, gemileri karadan yürüttü. Fatih, Fatih oldu. O artık yaşadığı dönemde, dünya üzerindeki en kudretli insan oldu. O kudretini, tevâzu dolu bir kölelik ilan etti. O artık İstanbul'u değil manayı keşfetti. O manaya olan sevgisini şu sözlerle itiraf etti: Seni görmediğim vahalar bedevilerin olsun. Ben senin çölünü isterim, suyu istemem. Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem. Kalbini fethedecekse geçerim bin Sina'yı birden. Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul'un. Yakarım bu şehri bir tebessümün için. Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul'u istemem. Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim. Senden gayrı efendi istemem. sevgili istemem.
Meslek Erbabı
Müminin elinde bir sanatı, hüneri, uzmanlığı olması ne güzeldir. Bu hüner helal rızka vesiledir. Peygamber (s.a.v) : "Allah, meslek edinmiş ve insanlara muhtaç olmaktan kurtulmuş mümin kulunu sever" buyurmaktadır. Bu yüzdendir ki ecdadımız imparatorluk yönetirken dahi böyle hünerleri olmuştur. 1.Mehmet yay ve kiriş ustası, Fatih Sultan Mehmet bahçıvan, 2. bayezid hattat, Yavuz yay ustası, Kanuni kuyumcu, 5. murat piyanist, Abdülhamid marangoz.. Onlar bu mesleklerinden para kazanır, ihtiyaçlarını giderir, bir kısmını da sadaka olarak dağıtırlardı. Helal rızık nedir derseniz işte verebileceğimiz bir cevap daha!
Şehadet
Dünya, ölüm, kabir, berzah, kıyamet, ba's (yeniden dirilme), Haşr, mahşer, mizan, sırat.. İnsan bu yollardan sırayla geçer. Ve bu yolların her biri ayrı ayrı insana sıkıntı verir. Ne mutlu ki şehadet şerbetini içenlere.. Dünya dertleri biter, ölümsüzlüğü tadarlar.. Bu yollardaki pek çok sıkıntıdan mahrum şekilde mertebelerine kavuşurlar. Peygamber (s.a.v) şöyle bir müjde de bulunmuştur: "Bütün kalbiyle şehit olmayı isteyen kişiyi Allah, yatağında ölse bile, şehitler mertebesine ulaştırır.” Allah şehadeti arzulayanlara kavuştusun. “Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157)
Peygamber (s.a.v) "Ey Aişe! Bana kızgın olduğun zamanı da, benden razı olduğun zamanı da biliyorum" dedi. Aişe (r.a) "Bunu nasıl anlıyorsun?" diye sordu. Peygamber (s.a.v) de şöyle dedi: "Benden hoşnut olduğun zaman yemin ettiğinde 'Muhammed'in Rabbine yemin olsun ki' diyorsun. Kızgın olduğunda ise 'İbrahim'in Rabbine yemin olsun ki' diyorsun.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.