uzun saçları
bembeyaz elbisesiyle
kaybettiğim bir şeyi geziniyor gördüm oralarda
düş müydü peki? adım attım
ölmüş müydü?
asla!
sen miydin?
hiç bir zaman bilmeyeceğim
ve taylar uyurken nehir kenarlarında incecik bir çocuk gibi
hüznü eski güz çiçeklerine fısıldamış ve unutmuş gibi ilk defa kendinden karşılık beklemeyerek beni suya benzet
canım, içinde yıldızlar dokunacağın günü hıçkıra hıçkıra beklemektedir
zaman, zamana veda ediyor
her şey eskisi gibi olmayacağına dair yeminler ediyor! dualar kâr etmiyor! kapıyı çekip gitmek istiyor içimdeki sancı
rüzgar buna izin vermiyor.
insan zihninin her şeye dualist bir bakış açısıyla bakıyor olması çoğu konuda hata yapmasına neden olmaktadır. örneğin kişi her konuda sürekli olarak iki taraf belirleyip bir tarafı üstün diğer tarafı alçakta görmektedir lakin evrende safi iyilikten veyahutta safi kötülükten söz etmek hiç bir zaman mümkün değildir. sürekli olarak seçim yapmak zorunda hisseden zihin her iki tarafın hatasını olduğunu fark etmeyip genellikle yaptığı seçimin safi iyi olduğunu düşünür ve hataya düşer. bundan dolayı Stoa felsefesinin Aristoteles'in mantığında bulunan üçüncü halin imkansızlığı ilkesine alternatif sunarak ortaya koyduğu üçüncü hal bu hataya düşmeye engel olabilecektir.