Muslim Gokhan
@Muslimgokhan
Hrü ilahiyat
Üniversite
Gaziantep
14 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Hiç bir kadın eşine benim kadar yakın olmamıştır; ben onun kemiğinin kemiği etinin etiyim. Doğayı ve kitapları benim aracılığımla görüyordu ve ben de onun adına bakmaktan ve bizi saran hava koşullarının, önümüzde uzanan manzaranın, tarlanın, ağacın, şehrin, nehrin, bulutun, gün ışığının etkisini dile dökmekten ve ışığın artık gözlerine ulaştıramadığı şeyi sesle kulağına ifade etmekten hiç yorulmadım.
Sayfa 660 - Koridor Yayıncılık
Jane, senin küçük inci kolyeni şu anda kravatımın altına takılı halde, göğsümün üstünde taşıdığımı biliyor musun? Tek hazinemi kaybettiğim günden beri onu, onun bir hatırası olarak takıyorum.
Sayfa 654 - Koridor Yayıncılık
Önyargıların en zor silindiği yürekler, toprağı eğitimle sürülmemiş ve gübrelenmemiş olanlardır.
Sayfa 498 - Koridor yayıncılık
Okur Takip Önerileri
Şu bir tanecik ufak tefek ingiliz kızını Türk'ün bütün haremine, ceylan gözlere, huri bedenlere falan değişmem!
Sayfa 394 - Koridor Yayıncılık
"İnan bana, ona kur yapar gibi davarandım çünkü sana deliler gibi aşıktım ve senin de bana aynı şekilde aşık olmanı istiyordum; kıskançlığın, bu amaca ulaşmak için yardıma çağırabileceğim en iyi müttefik olduğunu biliyordum."
Sayfa 384 - Koridor yayıncılık
Etkileniyorum, yeniliyorum ve bu etki ifade edemeyeceğim kadar tatlı; yaşadığım yenilginin, kazanabileceğim her türlü zaferin ötesinde bir büyüsü var.
Sayfa 381 - Koridor yayıncılık
Akıl olmayınca duygu gerçekten herşeyi sürükleyen bir akıntı gibidir ama duyguların yola sokmadığı akıl da insanların boğazından geçmeyecek kadar acı ve sert bir lokmaya benzer.
Sayfa 344 - Koridor yayıncılık
Çünkü o başarısız oldukça ben nasıl başarılı olabileceğini görüyordum. Sürekli olarak bay Rochester'ın göğsüne çarpıp zarar vermeden ayaklarının dibine düşen okların, daha usta bir el tarafından atılmış olsalar onun gururlu kalbine nasıl isabet edebileceklerini, sert gözlerine aşkı davet edebileceklerini yada daha iyisi, hiç silah kullanmadan sessiz bir zaferin kazanılabileceğini görebiliyordum.
Sayfa 273 - koridor yayıncılık
Baktım, bakmaktan şiddetli bir zevk aldım; değerli ama dokunaklı bir zevkti bu; saf altından ve çelik uçlu bir acısı var; susuzluktan ölmek üzere olan ve sürüne sürüne ulaştığı kuyunun zehirli olduğunu bilmesine rağmen, yine de çömelip suyundan kana kana içen adamın hissettiğine benzer bir zevkti bu.
Sayfa 255 - koridor yayıncılık
Kişi işlediği günahın küçüklüğüne bakmaktan ziyade, onu ne kadar büyük bir varlığa karşı işlediğinin farkında olmalıdır.
Varlık alemindeki güzellikleri ortaya çıkaran ve görünür kılan şey güneşin ışığıdır. Gece olunca herşey zifiri karanlığa gömülür. Aynen bunun gibi Allah nurunu üzerimizden çekerse geriye nefsimizin karanlığından başka birşey kalmaz.
Sayfa 119
Halkın korkusununun ve cehaletinin ürünü olan din, şirk dinidir (mevcut durumdur). Peki neden ? Zira müşrik dindarlar yani şirk dininin tebliğcileri; halkın uyanmasından, bilnçlenmesinden, alim olmalarından ve vaziyeti farketmelerinden korkuyorlar. Halkın sadece sıradan ve her zamanki sıradan bilgilere sahip olmasını ve bununda kendi tekellerinde olmasını isterler. Neden? Çünkü halkın ilmi seviyesi ve bilinci arttıkça şirk dini yok olacaktır. Zira şirk dininin koruyucusu cehalettir.
Sayfa 33
O kadar doğru bir biçimde ma'rufu (iyiliği) emredip münkerden (kötülükten) sakındırdık ki ortada sadece münker kaldı.
Sayfa 27
Otur!.. İyi dost, yalnızlıktan iyi; yalnızlık da, kötü bir dostla oturmaktan iyidir!..
Ebu Zer el-Ğıfârî: “Ey Muaviye! Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır. Eğer halkın parasıyla yaptırdıysan ihanettir ve haramdır.
Sayfa 134