Akşemseddin Hazretleri'nin yanına bir ara padişah girmiş, Akşemseddin Hazretleri yatıyormuş, uzanıyormuş yani, padişahı alem geliyor, yerinden kıpırdamıyor. Kibir ve ucuba düşmesin Sultan diye itimat etmiyor.. Vezirler şaşırıyorlar, padişah yanına gelmiş adam istifini bozmuyor, yatıyor, nasıl haldir, iştir diye.. Diyorlar ki padişahım sende onu çağır sende ona kalkma, mukabele bir misil olsun.. O da bir ara, "Efendim, üstadım, şeyhim bizim otağımıza teşrif buyururlar mı" diye haber gönderiyor.. Fakat Akşemseddin Hazretleri çadırın kapısından girerken mümkün mü, ayağa kalkıyor, elini öpüyor, istikbale varıyor ve elini öpüyor.. Gittikten sonra diyorlar ki vezirleri, "Sultanım hani kalkmıyacaktın mukabele bilmisil yapacaktın". Diyor ki, "Bu başka şeyh, başka hocalara benzemiyor, bunu görünce dizlerimin dermanı kesiliyor, bunun karşısında dayanamıyorum, duramıyorum". Maneviyatın kuvveti..
Mahmud Esad Coşan (Rh.a)