Sana ölümsüzlük mü; sen ki bir maymundan daha azgınsın, ve bir kaplandan daha kötüsün, ve bir yılandan daha sürüngensin? Haydi canım! Maymun için bir cennet yaratın bana, kaplan ve yılan için, hovardalık, gaddarlık, alçaklık için, bencillik için bir cennet, bu toz zerresi için bir ebediyet, bu hiçlik için ölümsüzlük. Özgür olmakla, iyilik ve kötülük adını verdiğin şeyleri yapabilmekle övünürsün, kuşkusuz daha hızlı mahkum edilmek için, zira sen iyi ne yapmayı bilirsin? Hareketlerinden biri bile var mı ki kibir tarafından yönlendirilmesin veya çıkar tarafından hesaplanmış olmasın?
Çöle dönmüş bir dünyada hala dolanan birkaç insan birbirine seslenecek; birbirine doğru gidecek ve kendisinden korkarak dehşet içinde gerileyecek ve ölecek. O zaman insan ne olacak, o ki halihazırda yırtıcı hayvanlardan daha kıyıcı ve sürüngenlerden daha hain? Sonsuza kadar elveda, ışıltılı arabalar, bandolar ve şöhretler;
dünyaya elveda, bu saraylara, bu anıtkabirlere, suçun hazlarına ve ahlaksızlığın neşelerine! Taş aniden düşecek, kendi kendini ezecek, ve üstünde ot bitecek! Ve saraylar, tapınaklar, piramitler, sütunlar, kralın mezarı, fakirin tabutu , itin leşi, bütün bunlar, yeryüzünün çimeni altında aynı yükseklikte duracak.
dünyada neler varmış bizden başka
sevdikçe anlarsın
kitaplar terlesin yalnızlıklarında
sevmene bak...
vakit hep akşamüstü olmalı değil mi?
özlenen şarkılarla beraber
bir sokakta sen gidersin, başkaları gider
saatlerin zorundan kurtulmuş bir zamandan
uzak, yakın sesler duyarak.
ey yanan bir şey,
yanan ve içilen bir şey,
karanlıktı kanım bir şey,
güneşe başkaldırmıştı kanım (.....) sanarak.
ben artık büyük kıyıları boylasam.
ben koşarım aşağlara, koşarım
yıkanacak boğulacak su bulsam...
"Platon, Timaios'ta şöyle diyor: "Evrenin yaratıcısını ve babasını keşfetmek zor iş; keşfettikten sonra, gerçekliğini bütün insanlığa ilan etmek ise imkânsız." Phaidros'ta da yazıya karşı olan (yazıya alışmak insanların belleklerini kullanmayı ihmal etmelerine yol açar ve onları birtakım simgelere bağımlı kılar) bir Mısır meseli anlatıyor ve kitapların resimlenmiş figürler gibi olduğunu söyleyerek şöyle diyor: "Canlı gibi görünürler ama onlara yöneltilen sorulara tek sözcükle bile yanıt vermezler." Bu zorluğu azaltmak ya da büsbütün ortadan kaldırmak için felsefi diyaloğu tasarladı. Usta öğrencisini seçer, ama kitap okurlarını seçmez; okur kötü niyetli ya da aptal olabilir. Platon'un bu kaygısı pagan kültürüyle yetişmiş olan İskenderiyeli Clement'in şu sözleriyle yineleniyor: "Yazmadan, sesli olarak öğrenip öğretmek daha ihtiyatlı bir davranış, çünkü yazı kalır"
Neden her şey hızlıca yaşanmaktadır?
Çünkü vecdi elinden kaçıran insansal varlık yine bu vecde ulaşmak için hızlanır.Hız sayesinde esrimeye ulaşır.
İçkin olarak yaşayabileceği şeyler elinden alındığı için -diyonizos ayinlerindeki vecdler gibi -artık elinden alınan vecd haline sadece hız ile ulaşma imkanı kalmıştır...
Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu
Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor?
Bil ki ahengin sana tatlı bir sitemi bu:
“Parçaları dinleyip tümü unuttun,” diyor.
ZYGMUNT BAUMAN'a göre modern insan yeryüzünde, bir çölde dolaşır gibi dolaşan ve biçimi olmayan şeylere biçim, arızi şeylere süreklilik vererek parçalı şeylerden bir bütün oluşturan bir hacıdır.