Bir kırık sesi geldi içimden.
kaç anımı incitti,
kaç hevesimi kırdı,
kaç umudumu yıktı sayamadım.
Hemen sokağa fırladım, sokağa bile küstüm.
Beni her zaman dinleyeceğini söyleyen
Bu duvarlara da.
Umut bağladığım birçok şeye yenildim.
hemde kırgın yerlerimden yana yana.
Ve bu insanların ipi hep kesik geldi bana.
Acısı yüreğimi yaktı,
enkazında kaldım,
kalabalığında boğuldum,
sessizliğinde öldüm.
Geriye birkaç gerçekleşeceğine inandığım kırık dökük umut kaldı.
sevmek, özlemek neymiş anladım.
muhakkak ki sevin ama sizi seveni sevin.
Hevesi kırık, düşten yorgun, ömrüne ak düşmüş ve çamurlu yollarda güzel hayallere pedal çevirmenin yorgunluğuyla bakakalıyorum geçen zamanın ardından.
Gökyüzü sönüyor, gece lambaları patlıyor,
Karanlık bulutlar sarıyor etrafı.
sanki yalnızlık iyiden iyiye belli ediyor kendini.
Tedirgin olma çensem.
Sadece bazen kanatlar değil kuşlar kırılır.
Bu