Dedim ,usulca ve adabınca ... Dünyadaki en zor şeydir , beklemek ... Bir yanı umut , bir yanı nevmit , ölmek ile dirilmek ... Bekleyiş .. Ki ; aslında , sabrediş ... Aşkın berzah ı ... Cinnet mi , cennet mi ? ...
Kara toprak, sevgili toprak ana , hepimizi sinesinde barındıran sensin ! Bizlere mutluluk vermeyeceksen neye yarar senin toprak ana oluşun ? Dünyaya niçin geliyoruz ? Biz senin çocuklarınız , bize mutluluk ver, bizi mutlu kıl toprak ana !
"Olmadıysa bir tık zorlama bir tık uzaklaş... Olacak olsaydı bir şekilde önün açılırdı, o uçurum geçilebilecek olsa bir şekilde köprü inşa edilirdi olmayacaktı ve olmadı ...
Köprü yoksa kanat icat etmenin bir faydası yok."
" doğurdum ama hiç doğurmamış saydım. Hiç benim olmamış gibisin. Çünkü sen benim alnımdaki kara bir lekesin ! "
" hayır ben kara bir leke değilim. Ben bir piç değilim. Ben bir lanet değilim. Ben bir şerefsiz değilim. Ben sadece hasarlı biriyim. Ben sadece ruhu yaralı biriyim. Tıpkı senin gibi anne "
"Çok beğenseler de, yemek için can atsalar da genellikle insanlar çok açgözlü görünmemek ve son lokmayı diğerlerine bırakmış olmak düşüncesiyle tabaktaki son biberi almaya cesaret edemezlerdi. Böylece içinde narın serinliğini, acitron'un tadını ,biberin acısını ,cevizin yararlarını ,akla gelmeyecek pek cok lezzeti barındıran bu harika biber el sürmeden servis tabağında kalırdı. Aşkın tüm sırlarını içinde saklayan bu ceviz soslu biber dolmasına, görgü kurallarına uymak adına kimse elini uzatmazdı. "
" Bir başkasının mutluluktan aldığı adaletsiz paya tanıklık etmekten daha sinir bozucu bir şey yoktur "
" Günlerin sayılı. Onları ruhunun pencerelerini ardına kadar güneşe açmaya harca"
İnsanlar , iyimserlerle kötümserler arasındaki farkın kişilik meselesi olduğunu varsayarlar. Oysa ben olayın temelde unutmayı başaramamakla ilgili olduğuna inanırım. Olanları hafızanızda tutma gücünüz ne kadar büyükse , iyimser olma şansınız da o kadar küçüktür.
Bir lanettir , sağlam hafıza .
Yaşlı Kıbrıslı kadınlar birbirine beddua ettiklerinde , bariz bir kötülük gelmesini dilemezler o kişinin başına.
Sadece şunu derler :
Asla unutamayasın
Mezara kadar her şeyi hatırlayasın.