Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Naz

Naz
@Nazovski
Ben kırmızı bir yaprağı oynuyordum esas kız olarak. Uçuşuyordum, uçuşmakmış meğer benim anlamım.
Çünkü insanlarda, duygulanmanın zararlı sonuçlarını görünce kendilerini duygusuzlaştırabilme yeteneği sonsuzdur.
Reklam
“Kızıyordum, artık kızmıyorum. Bir şey oldu epey önce, kimsenin beni öldüremeyeceğini fark ettim. Affedilmeyecek ihanetlere tanık oldum. Affetmeyeceğim. Affetmenin, ne büyük uyum isteği ve palavra olduğunu fark ettim. Çok uyumsuzmuşum. Azıcık uyayım diye, ne fedakarlıklar yaptım, geçmiş olsun, affedemiyorum, etmeyeceğim de. Korku kendi cehenneminde debelensin, benim cehennemim başka.” #umayumay #orospukırmızı
Boş salıncaklar gibi gıcırdayarak konuştum karanlıkla Kediler gibi mırıldanarak. Alkolden bir denize bıraktım kalbimi Kırmızı bir sandal gibi, Arka sokaklarda sarhoş konuştum karanlıkla. Avuçlarımla konuştum, Allah büyüktür diyen insanlar gibi. Kedi dili bisküvilerinin bir pastayla konuşması gibi Yumuşak ve kremalı konuştum onunla. Baharda leylaklar açardı boynumda Mor ve pembe konuştum karanlıkla Gece açılıp gündüz kapanan bir parantezdim, Sözler vardı içimde işe yaramayan Sözlerle konuştum karanlıkla... Önce söz yoktu kalbimin en doğusunda Sözler... Bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Ödünç sevişlerden bize kalan sonsuz grilikler oluyor yalnız Ve bir çocuğun hüznüne kazınıyor, gülüşlerimizin paramparçalığı Sesimin sislenmesi bundandır Karşılığı yok hiçbir acının Her şey gölgesi kadar ağır Sormuyorum artık sormuyorum Hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya.”
“Ömrüm diyorum şimdi ömrüm Üzgün bir çocuksun sen ve yalnız Öyle kal çünkü bu dünyada Sana en çok mutsuzluk yakışıyor.”
Reklam
“Bir aşkı Onarmaya kalkmasın Kaybedilmeye değer En güzel anında Bitirilmişse eğer.”
“Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler”
“Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık.”
“Sevginin güzelliği ile iyileş.”
Valla ben artık, ne bileyim ya.
Reklam
Başımızı yastığa en son ne zaman mutlu koyduk, gerçekten günlerdir bunu düşünüyorum.
136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.