Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nebileyim

Nebileyim
@Nebileyimmm
Raf: Nebileyim
1005 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Reklam
Hata mı? Evet, elbette. Bazı hatalar yaptım. Ancak ilkelerime uydum. Hayır, kurallara değil. Bazen kuralların ardına sığınmak gibi bir alışkanlık edindim. İnsanlar sever bunu. Bazı kuralları olan ve bunlara uyan bir kişi ciddiye alınır ve sayılır.
Meteoridin ne olduğunu mu soruyorsun? Göktaşı. Mutlaka görmüşsündür, göktaşları geceleri gökyüzünde bir an için beliren ışıklı çizgilerdir. Bir yıldız böyle kayarken mutlaka bir dileğini söylemişsindir, belki bu da tanrılara inanman için bir neden daha oluşturmuştur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötülük, bir de büyük kötülük vardır ve bunların ötesinde, gölgelerde gerçek kötülük yatar. Gerçek kötülük Geralt, hayal bile edemeyeceğin boyuttadır, üstelik seni artık hiçbir şeyin şaşırtmayacağını düşünsen bile. Ve işte Geralt, bazen öyle olur ki gerçek kötülük seni gırtlağından yakalayıp, ‘Seç bakalım ya ben ya da o biraz küçük olan,’ der.
Dünya böyledir. Yolculuklarda çok şey görüyorsun. İki köylü, tarlaları arasındaki sınır çizgisi yüzünden birbirlerini öldürebiliyor, oysa bu çizgi birbirlerini gebertmeye hazırlanan iki kontun maiyetindekilerin atları tarafından bir gün sonra ezilip dümdüz ediliyor.
Reklam
Her masalda ufak bir gerçeklik payı vardır, dedi Witcher usulca.
İnsanlığın varoluşu öncesine dayanan her ırk ve her doğal göçebe kavim, bir hasat ve bereket tanrıçasına tapar, onu tarlalarının ve bahçelerinin koruyucusu, aşk ve evliliğin hamisi kabul ederdi.
İnsanlar çoğunlukla tehlikeden korunmak isterler. Hele canavar birilerinin canına da kıymışsa kurtulma isteğinin yanına öç alma gerekçesi de eklenir.
664 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Bedenin Tarihi - 1
Bedenin Tarihi - 1Alain Corbin
8.6/10 · 89 okunma
Georg Christoph Lichtenberg
İnsanlar rüyalarını gerçekten anlatsalar, rüyalar, yüzlerinden çok daha iyi yansıtırdı karakterlerini.
Reklam
Adabı muaşeret bir beden “olmakla” ona “sahip olmak” arasına kesin bir sınır çektiğini görebiliyoruz: Kaba bir insan, davranışlarıyla tıpkı bir hayvan gibi bir bedenden ibarettir; medeni insan ise, medenileşmiş olan ifade tarzını kontrol altında tutabildiği bir bedene sahiptir.
Voltaire Dictionnaire Philosophque’in “Çırpınma” maddesinde, “çırpınma mucizesi doğaüstü bir olay değil, bir sanattır” diye belirtiyor, fakat bu tespitten yola çıkarak “Beden” maddesinde de “nasıl ruhun ne olduğunu bilmiyorsak, bedenin ne olduğu hakkında da bilgiye sahip değiliz,” diye bir değerlendirmede bulunuyordu.
Çıplaklığın sanatı istilası en çarpıcı boyutuna hiç kuşkusuz dini alanda ulaşmıştı. Geleneksel olarak Adem ila Havvanın yaratılması, çarmıha gerilmiş Mesih ve bazı lanetlilerin cehennemde cezalandırılması gibi sahnelerle sınırlı tutulan çıplaklık, Eski Ahit’ten pek çok sahnede, şehit düşme sahnelerinde ve hatta tövbekar Azize Mecdelli Meryem ya da çölde Vaftizci Yahya’nın ki gibi yazınsal kaynağı olmayan azize ve aziz tasvirlerinde kullanılıyordu artık.
Rönesans’la birlikte beden tasviri alanında, oranlar hakkındaki araştırmadan daha uzun ömürlü olmaya aday, oldukça genişli boyutlu bir olgu daha gündeme geldi: Kadının ya da erkeğin çıplak bedeninin resimlere, gravürlere, heykellere, hatta mimariye girmesi.
Sanatçılar insan bedeninin oranları hakkında bir kuram ortaya koymak üzere yola çıktıklarında, bu araştırmanın metafizik bir planı yoktu ve “ideal çirkinliğin” sonsuz çeşitlemeleri üzerine yapılacak benzer araştırmalarla deyim yerindeyse tersyüz edilmeye muhtaçtı.
4.392 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.