Güçsüzlük bir ülke için ölümdür. Çünkü güçsüzlük devrim getirir, savaş getirir. Dürüst ve çalışkan insanların istediği, komşularının saygısını kazanan ve geleceğe başı dik yürüyen güçlü bir ülkedir...
Sistemin kendisine başkaldıranları etkisiz hale getirmek için iki yöntemi vardı: Ufak çaplı isyankarlara yaptırım uyguluyor, onları cezalandırıyor, eziyordu; tehlikeli isyancılara ise bir sorumluluk veriyordu.
Yıldızların parıltısı sahte. Gördüğümüz ışık, yüz binlerce yıl önce yaydıkları ışık. Parladığını gördüğümüz yıldızlar ölü. Her şeyin sonu daima karanlık, hiçlik. Tüm bunlarsa faydasız, saçmalık.
Su borusunu tırmanan bir karınca gibi ilerlemekten vazgeçmemek için gücü nereden buluyorduk? Eninde sonunda kaybedeceğimiz bir can için neden bu kadar mücadele ediyorduk?