Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nisa

Yokuş yolu, yokmuş yolu..
"Sessizlikle savaşırım, sensizlikle savaşamam. Artıyor kan kayıplarım, göz yaşlarım gibi."
Reklam
Yanılgılar ve Yenilgiler
Hani bazı şeyleri bazı kişilerle özdeşleştirirsiniz ve o kişi artık sizinle olmasa bile o şey sizinle olur yaa. Bugün bir cümleyi okuduğumda başımda bir uyku bandı vardı. Bu da öyle bir şey ama neyse. Burası da bir şeylerle özdeşleşmişti benim için. Artık hiçbir şey ifade etmiyor. Bir bir eksiliyorum. Umarım bir daha buraya da gelmem.
Şarkılarda Buruşmuşuz ✨✨
Gönderi kullanım dışı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keşke bundanım olsa😆🌵🌵
Öznur

Öznur

@oznurozmen
·
19 Eylül 2023 12:12
Hisli şeyler
“Bazen kendini kimsenin dokunamadığı bir kaktüs gibi hissedersin.” 😂🌵
Yüce bir ideal uğruna her şeyi göze almak ve eziyete katlanmak hiç olmazsa teorik manada güçlü kılar insanı.
Sayfa 88
Reklam
Buharin kırk altı yaşında kurşuna dizildiği zaman karısı yirmi üç yaşındadır sadece. Anna. Anna'ya yazdığı ve sahibine ancak köprülerin altından ne sular geçtikten sonra ulaşabilecek olan mektuplarının birinde Buharin, akıbetini sezen bir ruhun yangınını taşımaktadır: "Bizi büyük bir iztırap bekliyor. Elveda Sevgilim." Fakat mektuplarının Stalin'e yazılmış birkaçında o asıl, elyazmalarının akıbetinden canhıraş bir feryatla endişe etmektedir: "Elyazmalarımın çoğunu cezaevinde, geceleyin, harfleri tek tek yüreğimden kopararak kaleme aldım. Bu yazıların kaybolmaması için size tüm gücümle yalvarıyorum. Çalışmalarımın yok olmasına izin vermeyin."
Sayfa 84
Dosto. Omsk'ta bir an bile yalnız kalamadı, İncil'den başka hiçbir şey okumasına izin verilmedi, kâğıtsız ve kalemsizdi, yazmak yasaktı. Oysa o "Yazamazsam ölürüm," diyordu. Yazabildi de. Cezaevi doktorunun uzgörüsüyle yazıp saklayabildiği notlarını dört yılın sonunda yine Sibirya'da yaşamak zorunda olduğu süre içinde Ölüler Evinden Hatıralar adıyla yayımladığında Rusya'da yer yerinden oynamıştı. Beşer iztirabını perdesiz peçesiz, süssüz özentisiz anlatan bu kitapta Dosto., hapishaneyi önce "Yaşayan Ölüler Evi" olarak adlandırmıştı. Sonra "Yaşayan"ı düştü, "Ölüler" kaldı.
Sayfa 81
Hepsinin ucu bir Fransız İhtilâli'ne ulaşmaz elbet ama mevcut siyasi rejim nezdinde her aykırı söylem, sahibi için bir hapislik hazırlığı. Çünkü iktidarların en çok korktuğu şey ihtilâl. Ve ihtilaller siyasiler kadar, yürekli şair ve yazarların da kaleminde hayat bulan muhalif söylemlerden besleniyor. Bu yüzden yolu hapisten geçenlerin büyük bir kısmı özgürlük savaşçısı edipler.
Sayfa 74
Ve Faucoult'nun üzerinde bu kadar ısrarla durarak söylediği şu ki; kapitalistleşme, endüstrileşme, modernleşme, neresinden bakarsanız bakın, bu tasarım, iktidar ve onun tâbileri için bir mimari projeden çok daha fazlasını söylemekte, çok daha derin ve tekinsiz anlamlar içermektedir.
Sayfa 62
Pandora'nın Kutusu bir kez açılmaya görsün. Suç varsa ceza da var. Ceza varsa hapis var. En sade tanımıyla sistem ve bireyler arasındaki uyuşmazlığın neticesi bir ceza biçimi olarak ortaya çıkan hapsetme, insanın onur ve erdemine, onun fitratına ters düştüğü için cezadır
Sayfa 59
564 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.