G.
@Noktalivirgul__
Tarafsız değil, Atatürk'ten tarafız..
Önlisans
İzmir
1 Ocak
298 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Ne fikirlerimle ne de kalbimle, kesinlikle, bu çağı temsil etmiyorum.
Ilkbahar, planların ve niyetlerin zamanıdır.
Sayfa 203 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Aşkı öğrenmek için yanlış yapmak ve sonra da bu yanlışı düzeltmek gerekiyor
Sayfa 182 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Şu anda okuyor
%26 (284/1062)
·
Beğendi
Bir kitap okudu
365 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
127 günde okudu
Bütün bunlar böyle mi olacaktı? diye düşündüm merdivenlerden inerken. Her şeyi değiştirmek, düzeltmek ve gitmemek mümkün değil mi?
Sayfa 333 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Yalnızca ölümden korktuğu için yaşayabilir mi bir insan?
Sayfa 332 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Işte, yollarda nasıl da kımıl kımıl, nasıl da bir aşağı bir yukarı gidip geliyorlar! Oysa hepsi haydut yaradılışlı, hepsi alçak! Hatta bundan da beter. Budala hepsi! Ama benim sürgüne gönderilmeyeceğini söyle bakalım, soylu bir öfkeyle nasıl kudurmuşa dönerler!
Sayfa 329 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Herkes kendisi hakkında kendisi karar verir ve kendini en iyi aldatabilen, herkesten daha neşeli yaşar.
Sayfa 276 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Sonya'da kendisine karşı en ufak bir nefret, tiksinti yoktu, elleri bile titremiyordu. Bir insanın kendini küçük görmekte ulaşabileceği en son noktaydı bu artık.
Sayfa 220 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
O sıralar öğrenmek istediğim şey bambaşkaydı, bambaşka bir şey yön verdi ellerime; bir an önce öğrenmek istediğim bir şey vardı: ben de herkes gibi bir bit miydim, yoksa bir insan mı? Önüme çıkan engeli aşabilir miyim, aşamaz mıyım? Eğilip iktidarı yerden almaya cesaret edebilecek miydim, edemeyecek miydim! Titreyen bir yaratık mıydım, yoksa hakları olan biri mi?
Sayfa 193 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
O zaman şunu anladım, Sonya. İktidar, ancak ancak eğilip onu almak cesaretini gösterenlere verilir.
Sayfa 192 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Şakacı, neşeli, barışçıl bir yaratılışı vardı, ama aralıksız uğradığı başarısızlıklar, mutsuzluklar ve çektiği acılar yüzünden, herkesin barış ve neşe içinde yaşaması, başka bir biçimde yaşamaya cesaret edememesi için öylesine taşkın bir istek duymuştu ki, hayatta karşılaştığı küçücük bir uyumsuzluk, uğradığı küçücük bir başarısızlık onu bir anda çileden çıkarıyor, onca parlak umutlardan ve güzel düşlerden sonra, kaderine lanet okumaya, eline geçeni yerlere çalmaya, başını duvarlara vurmaya başlıyordu.
Sayfa 140 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Biliyor musun, Sonya, alçak tavanlar, daracık odalar, daracık odalar insanın aklını ve ruhunu öylesine boğar ki!
Sayfa 191 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Yaralı onurunun kara yılanı bütün gece yüreğine zehrini akıtıp durmuştu.
Sayfa 112 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu
Biz sonsuzluğu anlaşılması olanaksız bir düşünce olarak, şöyle kocaman, çok büyük bir şey olarak düşünürüz hep. İyi ama neden ille de kocaman, çok büyük bir şey? Oysa, bir de bakmışsınız,küçücük köy hamamı gibi bir yerdir. İs içinde, köşeleri örümceklerle dolu? Düşünebiliyor musunuz? İşte size sonsuzluk! Sonsuzluk benim gözüme bazen böyle görünüyor.
Sayfa 17 - Sosyal yayınlarıKitabı okudu