Tam 14 yazarın kaleminden çıkan bu kitap, size aynı kitap içerisinde farklı birçok düşünce ve anlatım şeklini bir arada sunuyor. Bu tarz kitapların en keyifli yanı bu bence.
Kitap bittikten sonra benim tam da böyle bir kitaba ihtiyacım varmış dedim kendi kendime
Bir sorgulama, yüzleşme yaşatan bu kitap 1946 yazında Orgon Enstitüsü’nün arşivi için kaleme alınmış. Aslında yayınlanma gibi bir planı hiç yokmuş
Kitap ‘Sen ‘’küçük sıradan bir adam’’sın sözleri ile başlıyor.
Hayatın tüm gerçekliğini küçük adamı kaba tabirle ezikleye ezikleye ortaya çıkarıyor. Acı ama tam yaşamın içinden insan davranışlarını küçük adam üzerinden görebiliyoruz.
Farklı ve bir o kadar dolu bir içeriğe sahip bu kitabı okuduğum için kendimi şanslı hissediyorum.
İlgilisine mutlaka öneririm
Bazı yazarların hayatlarını da çok ilginç bulur derinlemesine araştırırım. Onların hayatı, hatta ölüm şekilleri bile bazen travmatik şekilde etkileyici olabiliyor. Tolstoy, stefan Zweig, sabahattin Ali mesela benim için kitaplarının yanında hayatlarını da okumanız gereken yazarlardan.
#wilhelmreich in hayatının özetini okuyunca da çok heycanlandım. Kitabı bitirdiğime göre hayatını incelemeye başlayabilirim
Bir Türk doktorun gözünden koronanın hastanede yaşattıklarının iç yüzünü bu satırlarda okuyoruz. Sadece hastalıkla mücadele gibi değil, hesaplaşma ve yüzleşmelerle dolu bir içerikte diyebiliriz.
Doktor olarak alması gereken o yıkıcı kararları alırken hissettikleri, bir hastanın yalnız öleceğini anlayıp kabullenişi bilmiyorum çok çok acı ve çok gerçek.
Maalesef bunlar geçmiş zaman da değil şuan halen yaşanmakta.
Dilerim önlem almayan ve kendi gibi etrafını riske atanlar bunun vebalini ilk olarak ödeyenler olur. Bu süreçte canını hiçe sayan sağlık çalışanlarının hakkını ödememiz zor...
Hastalık bittiğinde özellikle gelecek yıllarda bu satırları tekrar okuduğumda neler hissedeceğimi çok merak ediyorum.
Herkesin okumadı gerektiğini düşünüyorum.
Bir kere çeviriye söz söylemem mümkün değil Ahmet Yurdakul un önsözü ile kitaba başlamanız da ayrı bir şans diyebilirim. Zaten bu sebeple özellikle @bilgiyayinevi tercih ediyorum.
Kitabı başladığım gibi bitirdim. Bence okuyan herkes böyle yapmasın sindire sindire okusun
Sizi erkeklerle ilgili bambaşka düşüncelere sokacak, farklı farklı öykülerden oluşan bir kitap Kadınsız Erkekler.
14 hikayenin her birinde yeni bir erkek karakterle karşılaşıyorsunuz. Güçlü gibi görünen aslında kaybetme korkusuna sahip olduğunu gördüğünüz karakterler bunlar.
Bu tarzı seven sevmeyen herkese öneririm . Çünkü hemigway önemli bir yazar
Engel mi?
Sadece kirli zihin ve yüreklerde.
En büyük özür,
Kirli zihin ve yüreklerde.
En büyük engel ise
Buna sahip olan kişilerde!
Unutmayın!
Yalanlarla uyuttuklarınızı,
Bir gün,
Düşlerini gerçekleştirip
Uyandıranlar olunca
Ardından hayal kurmak
Size kalır...
Kitap bittikten sonra tam olarak isminin karşılığı bir içeriğe sahip diyorsunuz şiirler, anlamlı sözler, kısacası yazarın kelimeler ile dansına şahit olacağınız dolu dolu bir kitap
İlgisine okumasını öneririm.
KALANDAR SOĞUĞU
Bana nasıl baktığını
Görselerdi eskiler,
Abrul’un beşinde
Üşümezlerdi bu kadar
Kuzey bile olamazdı
Böylesine soğuk
Yumuşatmazdı kalbine
Yağsa bile kar
KÖKLER
Bİr kul misali
Her gece göklerdeydim
Karanlıkta yolunu arayan
Ve gördüğü her sokak lambasının
Aydınlığına aldanan...
Göçmenlik değildi
Belki de fıtratım
Bir ağaca konmak istedim
Kökleri toprağa uzanan.
Bu sayfanın bana kattığı en güzel şeylerden biri de farklı türlere daha sıcak bakabiliyor olmam.
Normal de şiir kitaplarına çok yakın hissetmesemde okuduğum birçok şiir kitabı bu önyargımı kırabilmemi sağladı
Burda da Ayşegül hanımın hayalini, ulaşmak istediği, saklandığı yer olan bu kitabınıokudum. İlgisine mutlaka okumasını öneririm