Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nur’a

Hasetin yerini hasret duygusu alır. Hasret, hayıflanmanın yanında, özlem, arzu, istek duygularını da barındırdığı için, ivme katan, motivasyonu kışkırtan yönleriyle harekete geçiren bir duygudur.
Sayfa 51 - Remzi Kitabevi,2011Kitabı okuyor
Reklam
Haset ettiği şeyin aslında kendine bir gelişim mesajı olduğunu fark eden kişinin dikkati karşı taraftan çok kendine yönelir. Böylelikle de haset-bağı gevşemeye başlar.Kişinin zihni haset edilen kişiyle sürekli meşgul olacağına, özendiği şeyi kendinde ne şekilde yaşatacağına dair düşünce ve projelere yönelebilir. Böylelikle haset edilen kişi zihindeki tahtından iner ve yerine kişinin kendisi oturur, haset edilen kişi sadece ilham verecek bir kaynağa dönüşür. Kıyaslama da azaldığı için eziklik, küçük düşmüşlük duyguları kaybolmaya yüz tutar.
Sayfa 42 - Remzi Kitabevi,2011Kitabı okuyor
Abraham Maslow (1971) İnsanca temel ihtiyaçları 5 kademede inceler: 1. Bedensel ihtiyaçlar: yeme/içme/cinsellik 2.. Barınma ve güvence: ev/barınak 3. Sosyalleşme: aile/dost/toplumda yer 4. Özgüven, Özsaygı 5.Kendini gerçekleştirme
Sayfa 42 - Remzi Kitabevi,2011Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevme ve sevilmeyi bir ihtiyaç olarak tanımlayan bireyin, yaşam akışı içinde bu ihtiyacının karşılanmaması olasılığıyla yüz yüze geldiği bir durumda, ille de ve ille de elde etmesi gerektiğini düşündüğü sevgi uğruna , oradan oraya çırpınarak koşması kaçınılmazdır. Erkek arkadaşının ilişkiyi bitirmesi ile içine girdiği psikolojik sarsıntı ve acısının asıl kaynağı ‘terk edilme’ olayı değil, ‘sevgiye ihtiyacı olduğu için terk edilmemesi gerektiği’ inancıdır.
Sayfa 96 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Çevreden farklı olman ve onlara rağmen kendi isteklerini tercih etmen belki de yaşamın ta kendisi. Onun için de cesaret gerek. Yaşama cesareti.
Sayfa 90 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Reklam
Çevre için yaşamanın aksak mantığı şöyledir: “Başkalarını memnun etmeyi ne kadar çok sağlarsam, o kadar çok sevilirim. “ Ne kadar riskli bir uğraş, değil mi? Riskli; çünkü birincisi, çevrenin bireyden isteyeceği şeyler sayısız ve ömür boyu olabilir. İkincisi, birey kendi istek ve yetenekleri doğrultusunda daha anlamlı olabilecek bir yaşam olasılığını rafa kaldırmış olur.
Sayfa 89 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Haset, “Ben bunu istiyorum,” der ; kıskançlıksa, “Elde ettiğimi ya da bana ait olanı geri istiyorum,” der. Haset, olmayanı arzu etmek; kıskançlık, olanı kaybetmeyi istememek üzerine kuruludur.
Sayfa 25 - Remzi Kitabevi,2011Kitabı okuyor
Haset kendinde olmayanı veya bir başkasında olanı elde etme arzusudur. Kıskançlık ise elde edilmiş olanı kaybetmeme isteğidir. Haset eksiklikle tanımlanır, yani gerçek ya da hayali bir eksiği simgeler. Kıskançlık ise kayıp korkusu ile devreye girer.
Sayfa 23 - Remzi Kitabevi,2011Kitabı okuyor
Kişiyi herhangi bir olay değil, karşılaştığı olaylarla ilgili geliştirmiş olduğu inançları ve yorumları öfkelendirir veya kaygılandırıyor veya korkutur.
Sayfa 30 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Davranışsal tepkilerin her birinin nedeni, bireylerin olaya ilişkin kafalarında ürettikleri anlam, yorum ve düşüncelere ve bunların kaynağını oluşturan inançlara bağlıdır.
Sayfa 25 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Reklam
“ Ben size yetmez miyim?” Kur’ân, 39: 36 “ … De ki: Allah bana yeter. “ Kur’ân, 39:38
Sayfa 319 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Eskiler, “El cezâü min cinsil amel,” derler, yani cezalar amellere göredir.
Sayfa 315 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
“Bir insanla kurduğumuz ilişkide -ki bu eş, arkadaş, erkek arkadaş, kız arkadaş, baba, anne, vs olabilir ama bu durum en çok karşı cinsle olan ilişkilerde belirgindir- onun aynasındaki görüntülerimizin birer görüntü değil bizatihi kendimiz olduğunu sandığımızda, kendimizi tümüyle o aynadaki görüntü ile tanımlarız. Oysa aynadaki görüntümüzü sadece bizim varoluş halimiz değil, üzerinde yansıdığımız aynanın özellikleri belirler.… …. O yansımaların biçimi değişebilir. İlişki içinde olduğumuz kişi de, her zaman bizi olduğumuz gibi yansıtmaz. Özellikle bizi olduğumuzdan daha küçük, daha değersiz yansıttığında, biz de gördüğümüz şeyin bir görüntü olduğunu unutup onu varoluşumuzun bizatihi kendisi zannettiğimizde bağımlı bir ilişki ortaya çıkar. Onun aynasından yansıyacak ‘değerli kendimizi’ görmek için çılgınca çaba sarf eder, kendimiz olmayan davranışlar içine gireriz.” … İnsanlar onlar tarafından sevilme çabamızı bir kere fark ettiklerinde, kendi ellerinde inanılmaz bir güç hissedebiliyorlar. Varoluşumuzu onların aynalarında yansıttıkları şeyle özdeşleştirdiğimizi anladıklarında daha da cimrileşiyor, bizimle oynamaya başlayabiliyorlar. Yani bağımlılığımızdan yararlanabiliyorlar.”
Sayfa 273 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Sonsuz sevilme ve değerli olma arzusu, varoluşun özüne işlemiş, adeta varoluşun kendisi olmuştu. Sorun bunu istemek değil, yanlış yerde aramaktı. Yaratıcının verdiği sonsuz değere dudak büküp de mutlak sevilme ve değerli olma ihtiyacının karşılığını insanlarda bulma çabasına giren kişi, kaçınılmaz olarak hayatını cehenneme çevirir. Ve işte kabus bu yolda harcanan çabada başlar. İşte o an insan, mükemmel olduğuna ve olması gerektiğine inandırır kendini. Hatalarını kabul etmek istemez. Kendine biçtiği bu mükemmellik kisvesini başkalarının da onaylamasını ister; beklediği ilgiyi ve sevgiyi göremeyince hırçınlaşır. Sürekli savunma halinde yaşamaya başlar. Alınganlaşır. Eleştiriye tahammül edemez hale gelir. İnsanlara öfke beslemeye başlar. Mutlak acziyeti ile yüzleşince kendisiyle de arası açılır.
Sayfa 260 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Bugüne kadar hep başkalarının ilgisi ile beslenmeye çalıştım. Hayat boyu annemden, babamdan hep ilgi talep ettim. Özellikle annemi çok sık boğaz ederdim. Benim o hallerime katlandığı için ona çok minnet duyuyorum. Laf aralarında beni sevmediklerini ima eder, sürekli yakınırdım. Sevilebilmek için mükemmele giden her yolu denedim. Ama insanlar bundan da sıkıldılar. …“İnsanlarla ilişkimi şuna benzetiyorum. Bundan haftalar önce Bebek’te deniz kenarında oturmuş güneşleniyordum. Bir süre sonra elimi siper yaparak, gözlerimi güneşten sakınmaya çalıştım. Benim halim de tam böyle işte. Ben güneş gibi insanların dünyasına girmek için onlara adeta saldırıyorum, onlar da çeşitli siperlerle kendilerini benden korumaya çalışıyorlar. Bu sefer ben varlığımı değersiz hissedip daha çok ilgi talep ediyorum, ben ilgi talep ettikçe onlar kendilerini daha çok geri çekiyorlar. İlişki bir kısır döngünün içinde yuvarlanıp duruyor.”
Sayfa 259 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
548 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.