Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osman Güneş

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius
8.4/10 · 15bin okunma
Reklam
İttihatçılar hafiyeliği (Yıldız Teşkilatını) kaldırmış ama yerine bir şey koymamışlardı. Devleti yönetmeye taliplerdi fakat bunun için hazırlıkları yoktu.
Sayfa 75 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
William E. Gladstone (Eski İngiltere Başbakanı/1876) diyor ki;
Müsaade edin Türk ırkının geçmişte ve bugün ne olduğunu kısaca en genel hatlarıyla tasvir edeyim. Bu, basitçe bir Müslümanlık meselesi değil, Müslümanlığın kendine özgü karakteri olan bir ırkla birleşmesi meselesidir. Türkler ne Hint Müslümanları gibi yumuşak başlı ne Suriyeli Selahaddin gibi şövalye ruhlu ne de İspanya'nın Müslüman Mağribileri gibi kültürlüdürler. Onlar Avrupa'ya ilk kez ayak bastıkları o kara günden bu yana doğrudan insanlığa düşman olan bir insan türünü temsil ederler. Nereye giderlerse gitsinler arkalarında hep kan İzleri bırakmışlardır ve hakimiyeti ele geçirdikleri andan itibaren orada medeniyet namına bir şey kalmamıştır.
Sayfa 71 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor
Osman Güneş
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Soruların Peşinde
Soruların Peşindeİhsan Fazlıoğlu
9.1/10 · 185 okunma
Reklam
Osman Güneş
Bir kitabı okumaya başladı
Milli İstihbarat Teşkilatı
Milli İstihbarat TeşkilatıPolat Safi
8.6/10 · 84 okunma
Osman Güneş tekrar paylaştı.
Dünya üzerindeki her kuvvet, sağlam bir ahlâkla ve her mağlubiyet de ahlâkî çöküşle başlar.
Merkez coğrafyaya uzaklığı, doğru haber almada yaşanan güçlükler, Çin'in ekonomik gücünün İslam dünyasının her yerini uzanması ve Batılı ülkelerin meseleyi kendi politik amaçları için istismarı ise, Doğu Türkistan'ın gündemimizde bir türlü hak ettiği yeri bulamamasının ana sebeplerini oluşturuyor.
Sayfa 115 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Doğu Türkistan meselesi, İslam dünyasının kendi meselelerini kendi kendine tartışamadığını gösteren yeni bir örnek; konuya dahil olanların da suret-i haktan görünüp Müslümanlardan önce kendi çıkarlarının peşine düştüğü bir ihmal alanı maalesef. Tıpkı Suriye, Yemen, Irak ve başka coğrafyalar gibi...
Sayfa 112 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
İngilizlere Has 7 Emperyal Kural:
1) Yönetilen bölgeleri her yönüyle, derinlemesine tanımak ve kavramak, 2) Zorunlu olmadıkça dinlere ve farklı inanç biçimlerine müdahale etmemek, 3) Birbirine rakip ve düşman fraksiyonlar arasındaki rekabeti el altından körüklemek, 4) İç sorunlar ve çatışmalar karşısında, mümkün olduğunca tarafsız bir tavır takınmak; bu sayede çatışan bütün cephelerle diyalog zeminini korumak, 5) İşleyen bir devlet düzeni, bürokrasi ve kurumsal yapı oluşturmak; imkan bulunduğunda anayasa ve kanunları hazırlamak ve toplumlara benimsetmek, 6) İngiliz kültürünü ve alışkanlıklarını, elitler eliyle toplumda yerleştirmek, 7) Sınır ihtilaflarını sürekli canlı tutma adına, harita çizerken muhakkak tartışmalı ve kolayca paylaşılamayacak geçişken noktalar bırakmak.
Sayfa 71 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BÜTÜN SLOGANLARIMIZI UNUTALIM.
Elimize kağıt-kalem alsak, İslam dünyasındaki ülkelerin mevcut sınırlarını ezberden çizebilecek durumda mıyız? Çizilmiş sınırları kağıt üzerine çizebilme becerisinden bile mahrumsak, o zaman bütün sloganlarımızı unutalım. Oturalım, coğrafyamızı Şehir şehir, ülke ülke çalışalım. Ders çalışır gibi. Bu iş, bugün birinci dersimiz çünkü.
Sayfa 60 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
İngiliz dış siyasetinin, "Ayrıştır, karıştır, birbirine rakip yapılar oluştur, onları farklı yönlerden güçlendir ve kaosu garantileyerek çekil" taktiği, başka coğrafyalarda olduğu gibi, Pakistan'ın da mevcut kaotik manzarasını meydana getiren temel unsur.
Sayfa 55 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Mevdudi'nin neredeyse her İslam ülkesinde hala dikkatli okunmasına ve fikirlerini taraftar olmasına karşın, kurduğu teşkilatın kendi ülkesinde (Pakistan'da) dişe dokunur bir "ideoloji" ve iktidar namzeti teşkil edememiş olması, "Bir ilim adamı, siyasi parti kurarsa ne olur? sorusunun da cevabı mahiyetinde düşünülebilir.
Sayfa 51 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reformistlerin İran'ın daha da zenginleşip güçlenmesi için sihirli 'reform' sözcüğünü sadece söylem olarak kullandıklarını, İran'ın menfaatlerini hırsla koruma açısından muhafazakarlarla reformcular arasında hiçbir farkın bulunmadığını fark ettikleri gün bir gün batılılar da bölgenin gerçeklerine uyanmış olacak.
Sayfa 40 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
1.212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.