Yine çay krizim tuttu..
Bilirsin ince belli bardaktan dumanı üstünde..
Hep eksik kalıyor bir şeyler..
Ağzımın da tadı yok vesselam..
Gel artık..
En azından bir çay koy da öyle git..
Sokak ışıklarının sararttığı ıslak kaldırımlarda oturuyor hüzün..
Ellerim ceplerimde bir buz dağının yanından dönerken gördüm..
Yapraklarını sarartmış ağaç şahidimdir..
Ben donarak değil yanarak öldüm..
Babam yine de hemen her gün kitabevine uğrar, gazetesini de orda okur, on defa baktığı kitap raflarına on birinci defa bakmakdan sıkılmaz..
Çok iyi biliriz:)