Ne diyim bilmiyorum! Canım serimin sonuna geldik, bir tık mutsuzum fakat yazar o evrenden başka prenslerle yola devam ediyor ve umuyorum ki bu yol uzun olur.
Wrath, o kadar güzel bir karakter ki söyleyecek sözüm yok. Emilia beni diğer kitaplarda hep bir gıcık etmiş olsa da bu kitapta aklı başında olması, gücü ve onu yönlendirmesi, aynı zamanda prensine deli gibi bağlı ve koruyucu olması çok güzeldi.
Yaptığı fedakarlık zaten tüm gıcıklıklarını bana unutturdu.
Kitabın genel havası, olayların ilerleyişi, ikilinin arasındaki ilişki -şükür dediğim malum sahneler- hepsi çok güzeldi.
Sadece aksiyon kısımları beklediğimden çok daha azdı. Ufak ufak verilen; intikam ve savaş sahnelerinde bile aşırı heyecanlandım ki daha büyük sahneler olsa neler yaşardım bilmiyorum.
Bunun eksikliği dışında kusursuzdu bence.
Bir son okuduk ama açığa çıkmayan bağımsız şeylerin merakı var üzerimde. Yedi Çember’i içeren durumlar olduğu için diğer karakterlerin hikayelerinde Emilia ve Wrath’ı göreceğiz diye düşünüyorum.
Envy ve Camilla’nın hikayesini çok merak ediyorum. Ayrıca diğer iblis prenslerinde gizemleri var. Özellikle Pride, Lucia ve Vittoria durumu beni deli gibi heyecanlandırıyor. Neler olduğunu öyle merak ediyorum ki öğrenmezsem çatlarım.
Kısaca yazar zaten benim favorilerimden. Karındeşen Jack serisini de çok seviyorum, Kötülerin Krallığı serisi de öyle oldu. Yan kitaplar umarım devam eder ve tüm iblis prenslerin sırlarını öğreniriz. Ayrıca daha fazla Wrath okumaya da hayır demem.
Sevdiğim kitabın düzeltisini yapmak ayrı bir zevk oldu. Çok seviyorum çok.
