Tarihte iktidardan başlayan hakiki bir devrimin hiçbir örneği yoktur. Her hakiki ihtilal, eğitimden başlamış ve özünde ahlâki bir çağrı manası taşımıştır.
Gerçek dost ve düşman olmadığını idrak edip, karşılaştığımız problemler nedeniyle "düşmanların şeytanî planlarından" ziyade kendimizi suçlu görmeye başladığımızda bu artık olgunlaşmaya başladığımızın bir emaresi olacaktır.
Kanunların çokluğu, bir toplumda çürümüş bir şeylerin olduğunu gösteren güçlü bir emaredir ve artık kanun yapmak yerine insan yetiştirmeye başlanması gerektiğini işaret eder.
Bismillah Hotel yazarın Filistin, Morisya, Arjantin, Kıbrıs, Suudi Arabistan, Ermenistan, Somali, Çerkesya, Gana ve Fransa gezilerine ilişkin notlarını içeriyor. Ermenistandaki Gök Cami, Gana ve Çerkesya bölümleri etkileyici.
"Biz bütün dünyayı besleyebilecek kadar zenginiz. Dünya altın rezervinin yüzde 70'i Afrika topraklarında. Stratejik öneme sahip 40 metalin 20'si Afrika topraklarında. Eti en lezzetli hayvanlar Afrika topraklarında. Dünyanın en güzel suları Afrika topraklarında. Fakat sömürgecilerin alçakça tezgahına geldiğimiz için bu bereketin hayrını göremiyoruz."
Yazarın tez çalışması ve bu çalışmasında kullandığı veriler üzerine yazılmış eser.
İlk bölümde araştırmalar ve katılmış olduğu yardım faaliyetleri sırasında görüşmüş olduğu Afgan göçmenlerin anlatmış olduğu kaçış hikayelerini kendi ağzından yer vermiş.
İkinci bölümde yazılan tez ve kullanılan verilen hakkında bilgiler yer almaktadır.
Dünyadaki gelir ve huzur dağılımının bu kadar dengesiz olması acaba daha ne kadar insanın uzaklara yol almasına neden olacak.