Terör büyük bir zücaciye dükkanını dağıtmaya niyetli bir sineğe benzer. Sinek güçsüzdür, tek başına bir fincanı bile hareket ettiremez. Bu yüzden kendine bir boğa bulur, kulağına girer ve vızıldamaya başlar. Boğa korku ve öfkeyle çıldırıp dükkanı altüst eder. Geçtiğimiz on yılda Ortadoğu'nun başına gelen de bundan ibaret. Radikal İslamcıların Saddam Hüseyin'i alt etmesi mümkün değildi. 11 Eylül saldırılarıyla kışkırttıkları ABD, onların yerine Ortadoğu dükkanını yerle bir etti. Şimdi de enkazın içinden yeşeriyorlar. Bizi ortaçağ günlerine sürükleyip Orman Kanununu geri getirmek isteyen teröristler aslında bunu gerçekleştiremeyecek kadar zayıflar. Bizi kışkırtsalar da nihayetinde her şey bizim tepkilerimizde bitiyor. Orman Kanunu yeniden yürürlüğe girerse bunun suçlusu teröristler olmayacak.
1998'de Ruanda'nın, komşu Kongo'daki koltan madenlerini ele geçirip yağmalaması bir anlam ifade ediyordu; cep telefonu ve laptopların üretiminde kullanıldığı için yüksek talep gören koltanın, dünyadaki rezervlerinin yüzde 80'inin kontrolü Kongo'nun elindeydi. Yağmaladığı koltandan yılda 240 milyon dolar kazanan yoksul Ruanda açısından bu çok ciddi bir paraydı. Buna karşılık, Çin'in California'ya saldırıp Silikon Vadisi'ni ele geçirmesinin hiçbir manası yok; Çinliler savaş meydanında üstün gelseler de Silikon Vadisi'nde yağmalayacak silisyum madenleri bulamayacaklar. Bunun yerine, Apple ve Microsoft gibi ileri teknoloji devlerinin programlarını satın alan Çinliler, aynı şirketlerin ürünlerinin imalatından milyarlarca dolar kazanıyorlar. Kongo koltanını yağmalayan Ruanda'nın bütün bir senede kazandığını barışçıl ticaretle tek bir günde kazanmayı başarıyorlar.
Belkide sözleri, Mısır'daki bir Romalınınvrfat eden eşinin mezar taşına yazdıkları kadar dokunaklıydı:
SENİNLE BAĞLILIK, ERDEM, SADELİK VE AŞKTA YARIŞTIM AMA DAİMA KAYBETTİM. HERKESİN AYNI KADERİ YAŞAMASINI DİLERİM.
Kitap, yer ve kişi isimlerinin fazlalıpı sebebiyle bazen anlaşılması zorlaşıyor. Bu sebeple olabilidğince dingin bi kafayla ve haritalardan yardım alarak( ben sürekli telefondan şehirlerin nehirlerin konumlarına baktım) okunmadı gerek. Anlatımı bazen gereksiz ayrıntılara girse ve bazende gerekli ayrıntılara girmesede( örneğin yarım yamalak anlatılan savaşlar gibi) okunmaya değer bir kitap. Tavsiye ederim.
Büyük İskenderJona Lendering · Kronik Kitap · 2018417 okunma