Ben bazı pek ileride yaşarım, bazı pek geride… Şimdi ilk defa, bu son zamanlarda, ‘bugün’ü yaşamak zevkini tadıyorum. Ötekilerde mutlaka keder oluyordu. Geç kalmakla, erken gelmiş olmanın kederi. Bugünkü yaşamaktaysa pek keder yok…
Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler. Bu açıdan bakınca İstanbul’un benim hayatımda çok önemli bir yeri var. Çünkü ben bu şehirde olgunlaştım…
Oysa İstanbul da bütün öteki şehirler gibi, üzerinde yaşayan insanlar iyi, haklı, güzel işler yaptıkları zaman, böyle kasvetli günlerde bile temizlenip gençleşir… Her yerinde korkaklık, adilik, yeniklik varsa suç onun mu?
Artık ne mutlu ne de mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde “insan” dünyasında tek gerçek şey bu.
Her şey geçip gidiyor.