Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Güzey

"Bir kelimeyi anlamlı kılmak epeyce zahmetliymiş."
Sayfa 59
Reklam
Descartes, net ve belirgin idealara sahip oluşumuzdan yola çıkarak Tanrı'nın var olduğunu belirtiyor, ardından Tanrı'nın iyi olmasından yola çıkarak idealarımızın gerçek olması gerektiğini söylüyordu.
Sayfa 19
Descartes'ın bilgi kuramının iki ana desteği vardır. Birincisi, cogito'nun ayırıcı özelliği, yani şüphe götürmezliği konusundaki aşikarlıktır. Descartes buna dayanarak genel bir kurala varır: "Açık seçik ve belirgin biçimde aklımızda canlanan şeylerin hepsi doğrudur".
Sayfa 18

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç kimsenin bilgisi... deneyimlerinin ötesine geçemez.
Sayfa 14 - John Locke, 1960
Doğrudan erişebildiğimiz tek şey olam fikirlerimiz, bizimle dış dünya arasında geçilmez bir "algı perdesi" oluşturur.
Sayfa 12
Reklam
"Buna inanamam!" dedi Alice. "İnanamaz mısın?" dedi Kraliçe ona acıyarak. "Tekrar dene: Derin bir nefes al ve gözlerini kapat." Alice güldü. "Denemenin bir faydası yok," dedi; "insanın mümkün olmayan şeylere inanması imkânsız." "Sanıyorum bunun üzerine yeterince çalışmamışsın," dedi Kraliçe. "Ben senin yaşındayken bunu her gün yarım saat yapardım. Bazen daha kahvaltı bile etmeden altı tane imkânsız şeye inanmışlığım olurdu.
Sayfa 47
"Geriye doğru yaşamak!" diye tekrarladı Alice büvük şaşkınlık içinde. "Hiç böyle bir şey duymadım!" "...ama bunun çok büyük bir avantajı var; insanın hafızası her iki yönde de çalışıyor."
Sayfa 45
İşin en ilginç yanı, etraflarındaki ağaçların ve başka şeylerin yerleri hiç değişmemişti; ne kadar hızlı giderlerse gitsinler hiçbir şeyi geçmemişlerdi.
Sayfa 17
Kocaman bir satranç oyunu oynanıyor.... hem de tüm dünyada...
Sayfa 17
"Henüz içeri girmeyeceğim. Evet biliyorum, tekrar aynanın içinden geçip eski odaya geri gitmem gerek ama bu serüvenimin sonu olur!"
Sayfa 11
Reklam
İdealar kuramı Platon'a göre bilinen şeyler sadece gerçek olmakla kalmayıp ayrıca kusursuz ve değişmez olmalıdır. Ne var ki mağara içindeki yaşam tarafından simgelenen görgül (ampirik) dünyadaki hiçbir şey bu tasvire uymaz: uzun boylu bir kişi ağacın yanında kısadır; öğleyin kırmızı görünen bir elma akşam karanlığında siyah görünür vs. Görgül dünyadaki hiçbir şey bir bilgi nesnesi olmadığı için Platon, İdealar (fikirler) diye adlandırdığı kusursuz ve değişmez varlıklardan meydana gelmiş başka bir evren (mağaranın dışındaki dünya) olması gerektiğini ileri sürer. İdealar dünyasında örneğin bir Adalet İdeası vardır; herhangi bir adil eylemin adil olması, Adalet İdeası'nı taklit ya da kopya etmesi sayesindedir. Mağara Alegorisi'nde ileri sürüldüğü gibi İdealar arasında bir hiyerarşi vardır; hepsine egemen olan, Güneş tarafından simgelenen İyilik İdeası'dır. Öbür İdealara nihai anlamını veren, hatta onların varoluşunun altında yatan bu ideadır.
Sayfa 9
Bilgi felsefesi (epistemoloji), felsefenin bilgiyi sorgulayan alanıdır. Ne biliyoruz? Nereden biliyoruz? Bir şeyin bilgi kabul edilebilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
Sayfa 7
Bostrom'un iddiasının mantığına göre simüle bir dünyadaki simüle zihinlerden biri olma ihtimalimiz, gerçek dünyadaki azınlık zihinden biri olma ihtimalimizden çok daha fazladır!
Sayfa 6
İÖ ~375 Platon'un magarası 1637 Beden-zihin problemi 1644 Cogito ergo sum (Düşünuyorum oyleyse varım) 1655 Theseus un gemisi 1690 Algı perdesi 1974 Deneyim makinesi 1981 Kavanozdaki beyin
Sayfa 4
1.572 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.