Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özden Yıldız

Açlık sınırı şu kadarmış Peki ya aşk`lık sınırı kaç sevişmeye, kaç öpüşmeye bakar… Yoksulluk sınırı bu kadarmış Peki mutluluk sınırı kaç kucaklamaya, kaç bağra basılmaya akar… Bir pencerem var benim Gökyüzünü gören bir pencere Kırlangıçlardan öğrendim açlığın insan icadı olduğunu Serçelerden bildim yoksulluğun olmadığını… Kuş icatları
Reklam
İnzivâya çekilmiş binlerce kelimenin uyanışına sebep olabiliyor, İsminin geçtiği saçma sapan bir sohbet.. | Erkan Saltan
Otoriteyi biz yaratıyoruz: devletin otoritesini, polisin otoritesini, idealin otoritesini, geleneğin otoritesini. Siz bir şey yapmak istiyorsunuz ama babanız " Onu yapma!" diyor. Ona itaat etmek zorundasınız, aksi halde onu kızdırırsınız, üstelik karnınızı doyurmak için babanı­za bağımlısınız. Korkunuz yüzünden babanızın kontrolü altındasınız, değil mi? Bu nedenle o sizin otoriteniz oluyor. Aynı şekilde, gelenek tarafından da kontrol ediliyorsunuz. Şunu yapmalısınız, öbürünü yapmamalısınız, belli bir tarzda giyinmelisiniz, kızlara veya erkeklere bakmamalısınız. Gelenek size ne yapmanız gerektiğini söylüyor ve gelenek her şeyden önce bilgidir, değil mi? Nitekim size ne yapmanız gerektiğini söyleyen kitaplar var. Keza devlet de yapmanız gerekenleri size bildiriyor; aynı şeyi anne babanız, toplum ve din de yapıyor. Bu durumda size ne oluyor peki? Eziliyorsunuz, bozuluyorsunuz. Asla capcanlı düşünerek hareket edip yaşayamıyorsunuz, çünkü bundan korkuyorsunuz. İtaat etmeye mecbur olduğunuzu, aksi halde çaresiz kalacağınızı söylüyorsunuz. Bu ne demektir? Otorite yaratıyorsunuz demektir, çünkü emin bir davranış biçimi, güvenli bir yaşam tarzını arıyorsunuz. Tam da bu güvenlik arayışı otoriteyi yaratıyor ve işte bu yüzden siz basit bir köleye, çarktaki bir dişliye dönüşüp hiçbir düşünme ve yaratma kapasitesini hayata geçirmeden yaşıyorsunuz. Jiddu Krishnamurti

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum. O yüzden anlaşamıyoruz. Charles Bukowski...
Ve kadın aldandı! Aşkın kendisiydi kadın, eli ayağı yüzü gözü yani bütün uzuvlarıyla "aşk,kadındı" aşkta aldandı çünkü hep yalnızdı, aşka değecek başka canlı yoktu, canını yaktığı, koluna taktığı içine temel atan her adamın geride bıraktığı inşaat yıkıntısıydı, ve sağlam kalan duvar kadına yakışırdı, aşk kadına yakışırdı… Ve sonra anladı ki bütün bu susmalar kendini acıttığındandı, hayat ne kadar yanlış yapmış tarifini "kadın"ın, o ki; konuşurken bir başkasını susarken kendini yaralayandı, kadındı... (Ö. Y)
Reklam
Gördüğüm şeylere karşı, elimden bir şey gelmediği için kendimden nefret ettim. Duyulmayan sesimden, delirmeyen aklımdan nefret ettim... Joseph Conrad
Mahalli Olmayan Mahalle Tavanı ve tabanı arasında mesafelerin olmadığı,yerçekiminden kaynaklandığı muhtemel diyeceğimiz bir ağırlıkla herkesin başı önünde bu mahallede.Bir başlangıcı ve bir sonu yokmuş gibi, başka bir mahalleye ya da sokağa caddeye bağlanmıyormuş gibi kendi halinde özerk bir bölge.Ve burada var olan her hane kendi bayrağını dalgalandırırcasına kurallarıyla, ilişkileriyle soyutlanmış hayatların ikamet ettiği eyalet sistemi gibi iç işlerinde kendine dönük , köşeleri sağlamlaştırılmış kapalı bir kutu. Hem totaliter, hem otoriter,hem cumhuriyetçi,hem oligarşik,çok yönlü fakat belli bir istikameti olmayan, ok işaretlerinin işaret ettiği,olmayan doğruların mahallesidir...Mahalle sakinleri de bir süre sonra mahallenin ruhuna sahip olur.Her biri farklı yönde ilerleyen, hepsi aynı istikamette yalnızlaşmakta, farklı hikayeleri yaşayıp aynı sona ulaşmaktadır. Uzun merdivenlerden aşağı inilen, pencereleri olmayan , hayata kapalı duvarlar misali bir yer burası.Burada herkesin kendi içine açılan, dışarı açılmayı bekleyen kapalı pencereleri ve yukarı çıkılmayı bekleyen uzun merdivenleri var.... (ö.Y)
Sözcüklerim varmıyor uzaklarına Birer birer düşüyor bütün öpmelerim Ağır yenilgiler alarak Adresinde yokluğunu kıyamet bilerek Sadece susarak özlüyorum seni Hiç tanımadan, ne garip
“Derinlemesine hasta bir topluma uyum sağlamak bir sağlık ölçütü değildir.!” Jiddu Krishnamurti
"Yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez. Kişi ancak yalnız olduğunda özgürdür çünkü." Arthur Schopenhauer
Reklam
Bugünlerde sokağa çıktığımda kendimi yaşamın, çağın, kentin, insanların, her şeyin çok dışında buluyorum… Tezer Özlü
Kitaplığımdaki sosyoloji ve felsefe ağırlıklı kitaplarımı satışa çıkartıyorum..
Azra Kohen kitabı hediye alınır...
‘İnsan kendisiyle yalnızdır.. başkalarıyla birlikteyken çoğu kişi kendiyle de değildir.. her ikisinden de sıyrılıp , çıkmak gerekir..’ ERNST BLOCH - ''İzler''
"Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için" Tezer Özlü
33 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.