"Kitaplar sizi akılsızca davranışlardan korur. Boş umutlardan. Yanlış erkeklerden. Sizi sevgi, güç ve bilgiyle donatır. İçten gelen bir sevgidir bu. Seçin. Kitap ya da..."
"Hayır! Yağmur birazdan durur, merak etmeyin," deyiverdim. Rehber şaşkın şaşkın yüzüme baksa da itiraz etmedi ve çiseleyen yağmurun altında yürümeye başladık. Derken kısa bir süre sonra yağmur tamamen durdu. Bulutlar yavaş yavaş dağıldı ve güneş açtı. Kapalı hava birdenbire bahar havasına dönüverdi. Rehber, bakır renkli, uzun, kıvırcık saçlarının arasından tüm masumiyetinin bilgeliğiyle bana dönüp gülümseyerek, "Demek ki Hz. Mevlâna'nın misafiriniz," dedi. Rehberin bu sözlerinden sonra buna artık kesinlikle emin olmuştum.