"Bir ateş tam ortamızda yandığında, bir çocuk parkı sanki içinde olduğumuz bir nehir gibi bizi boğduğunda, günebakanlar yüzünü güneşe değil bize döndüğünde, ayrı ayrı bindiğimiz tren girdiği karanlık tünelden çıktığında ve biz o trenden el ele indiğimizde, onun benim ikiz alevim olduğunu anladığımda ve kollarında daluyku geceler geçirdiğimde, başlangıcın ve bitişin sadece onun yanı olduğunu anlamıştım."