Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ALASKA

Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak..
Sayfa 278 - Domingo
Reklam
Eski bir simyacı öğrencilerinden birine şöyle demiş; "Ne kadar inzivada olursan ol, ne kadar yalnız hissedersen hisset, eğer işini doğru ve vicdanlı yaparsan bilmediğin dostlar gelip seni bulurlar."
Sayfa 119 - İlhan Yayınevi
Esas olan ve geçici olan aslında iki ayrı şey değildir: aradaki fark sadece geçicidir. Bu ikisini ayırdığın zaman hareket ve sessizlik birleşmemiştir ve esas enerji koşullara bağlıdır. Birleştiklerinde geçici enerji de esas olur ve geçici ve esas arasında fark kalmaz. Eğer geçici ve esas arasında fark varsa, bu sadece bilinçtir; bu farkı görürsen koşullarda ortaya çıkar, düşüncelerdeki aşırı karmaşanın kaynağı budur.
Sayfa 77

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Duygular tarafından ayartılan ve özün varlığını bilmeyen insanlar sıradan karacahillerdir. Özün varlığını bilir, ama duyguların varlığını bilmezlerse, bu duygusuz boşluktur.
Sayfa 77
ABD ve emperyal müttefikler gerçek demokratik ilerlemeden çok korkarlar ve bunu engellemek isterler. ABD yoluna çıkan herkesi ezip geçerken bu işi bir aziz kisvesine bürünerek yapmayı tercih eder. Demokrasi, içindeki insanların oyuncu değil izleyici olduğu bir sistemdir. Entellektüellerin binlerce yıldır süregelen görevi, insanları pasif, itaatkar, cahil ve güdümlü hale getirmektir. Bu türden bir insanın (entellektüel) yani bu zamana sahip olan bir insanın sorumluluğu nedir? Bu insanların 'görevi' dediğimiz şeylerle, ahlaki sorumlulukları dediğimiz şeyler arasında bir ayrım yapmamız gerekir. Görevleri, yani toplumsal kurumların bu insanlara zaman ve olanak sağlamasının nedeni, bu olanakları kullanarak iktidara ve otoriteye destek sağlamaları ve doktrinsel yönetimi hayata geçirmeleridir. Diğer insanların dünyayı mevcut otorite ve ayrıcalıkları destekleyecek şekilde kavramalarını saplamak için çalışabilirler. Kurumlar ciddi eleştirmenleri tabbi ki buyur etmeyecektir. Bu kurumlar, kendi altını oyacak insanların ayakta kalmasını zor ya da imkansız hale getirecek şekilde inşa edilmişlerdir. " NOAM CHOMSKY
Sayfa 30
Reklam
PAZAR (TESİ) DUASI Sermaye; nehirlerin yolunu değiştiren ve dağları delen, kıtaları ayıran ve ulusları birleştiren; malları ve yaşamın kaynağını yaratan, kralları ve tebaaları, patronları ve işçileri yöneten, hükümdarlığı yeryüzüne tesis edilmiş dünyevi ve Kadir-i Mutlak Rabbimiz, Bize ürünlerimizin kalitesine bakmaksızın alacak çok fazla müşteri veriniz; Bize başkaldırmadan tüm işlere boyun eğecek ve vereceğimiz en düşük ücret ile mutlu olacak sefil işçiler veriniz; Bize emirlerimize inanacak enayiler veriniz; Borçlularımızın borçlarını bize eksiksiz olarak ödemelerini sağla ve böylece banka kağıdımızı vaktince iskonto etsin; Mazas'ın kapılarının bize kapanmamasını sağla ve iflası bizden uzak tut; Kesintisiz olarak kâr etmemizi sağla. AMİN.
Sayfa 53 - Patika Kitap
Genç Cumhuriyet her taraftan ezilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Kamu Güvenliği Komitesinde, yabancı casus olmaktan suçlanan soylu finansçı Baron de Batz'ın, Doğu Hindistan Şirket'nin tasfiyesinden gelen paraları kralcı ve yandaşlarına, kasıtlı aşırılıklarla Cumhuriyet'in Altını Oysunlar diye verdiğini bilmeyen yoktu. Robespierre ve tüm ülkedeki Cumhuriyetçi siyasetçi ve görevliler için yaşadıkları her gün belirsizlik, karışıklık ve korku girdabıydı ve bunun üstesinden ancak kararlılıkla ve çok çalışmayla gelinebilirdi. Robespierre bir konuşma yaptı: "Sadece iki parti vardır; ahlaksızların partisi ve erdemlilerin partisi. İnsanları servetine ve statülerine göre değil, karakterlerine göre ayırt edin. Sadece iki sınıf insan vardır: Özgürlük ve eşitlikten yana olanlar, baskı görenleri savunanlar, yoksullardan yana olanlar ile günahkarlardan, zenginlerden, adaletsizlerden ve aristokrasiden yana olanlar. Fransa'daki bölünme budur."
Sayfa 164 - Türkiye İş Bankası
Robespierre 1792'nin ilk aylarında Cumhuriyet çağrılarını benimsemekte tereddüt etmişti çünkü cumhuriyet kurumlarının, yurttaşlık erdemlerinden oluşan bir kültür ile tazelenip canlanmış bir toplum gerektirdiğinden emindi. İnsanların doğuştan iyi olduğunu biliyordu. Yani Fransa'nın Cumhuriyet haline gelmesi için henüz çok erken olduğunu hissetmişti, tıpkı Devrim'in Fransa'yı tüm Avrupa için bir özgürlük savaşını düşünebilecek hale getirmesi için çok erken olduğu gibi. Ama şimdi bir oldubitti yapılıp cumhuriyet ilan edilmişti ve bir yurttaş gelişimi ve eğitimi projesini başlatmaktan başka seçenek yoktu. aynı zamanda, savaşın da Devrim'i korumak için bir halk savaşı gibi yürütülmesi gerektiğinden, savaşanların niçin savaştıklarını ve nasıl davranacaklarını kavraması lazımdı."
Sayfa 149 - Türkiye İş Bankası
"Yani siz din görevlilerini yeniden, Devlet içinde bağımsız ve istisna bir siyasi varlık olarak yapılandıracaksınız; böyle bir varlığa tam da, akıl ve özgürlük adına yok ettiğimiz bir anda yeni bir hayat nefesi vereceksiniz. Din adamlarının imtiyazlı bir lonca olarak siyasi varlığının yarattığı korkunç fesatların ilk kapısını açmayı teklif ediyorsunuz. Beyler, dikkatli olun."
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası
"Niçin bu kadar yoksul var biliyor musunuz?" diye sordu. Çünkü bütün zenginlik sizin doymak bilmez ellerinizde. Bu baba, bu anne, bu çocuklar niçin başlarını sokacak bir damdan yoksun bir halde, havanın bütün gaddarlığına maruz kalıyor, açlığın tüm dehşetini çekiyor? Siz altınlarınız sayesinde, iradesizliğinize hizmet edecek ve tembelliğinizi oyalayacak her şeyi götürdüğünüz muhteşem evlerde yaşadığınız için. Sizin lüksünüz bir günde bin kişinin rızkını yuttuğu için.
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası
Reklam
Halkoyu her zaman dünyada ağır bastı ve her zaman basacaktır. Bundan daha doğru bir söz olamaz. Ama bu ara şunu da söyleyeyim ki, Robespierre bu işleri sizden ve benden daha az bilmez. Ona kalırsa, halkoyu, bütün kraliçeler gibi pohpohlanmış ve çoğu zaman da aldatılmıştır. Kendi güçlerini sağlamlaştırmak için gözle görülen zorbaların bu görünmeyen egemen varlığa ihtiyaçları vardır. Onu elde etmek içinse hiçbir şeyi unutmazlar. Onu yok etmekte çıkarları olanlar, inançlarını aşıladıkları zaman halk hapı yuttu demekir. (Tribun du peuple, 30 Kasım 1795) (Kitabın yararlandığı ek kaynak.)
Sayfa 282 - Türkiye İş Bankası