Sanatçı, ister istemez, dişçi ve berber salonlarında hiç hak etmediğini bildiği bir ünün kendi üstünde bir kimlik bırakacağını bilmek ve bunu hoş görmek zorundadır. Zamanımızda beğenilen bir yazar tanıdım. Adı hovardaya çıkmıştı : Her gece, içkili kadınlı cümbüşlerde, çıplak kadınlar, kirli pasaklı çapkınlar arasında yaşıyormuş. Peki ama, nasıl oluyor da bu adam, kitaplıklar dolusu yapıt vermiş, buna nerden vakit bulmuş, diye düşünmemiş kimse.