Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pelin

Pelin
@Pelin_alpysr
Kekremsi bir yaşam, dipdiri umutlar ve hayata tutunma düşü..
Hüzün geriye kalandır der Ulus Baker..
"Neden, diye sormuştu Deleuze, her aşk, her yaşantı, her olay bizi yaralıyor, paramparça ediyor? "Neden bütün olaylar hep bir salgın, savaş, yaralanma ya da ölüm türünden?" Hiçbir zaman olayla eşitlenemiyoruz, diyordu Deleuze - hep ya çok erkeniz ya da çok geç kalıyoruz; ya çok aceleciyiz ya çok pasif, ya çok ilerdeyiz ya erişemeyecek denli uzakta. Ya şu: "Bana çok zayıf, kırılgan gelen hayatım, kayıp gidiyor elimden"; ya da bu: "Hayata karşı zayıf olan ben kendimim, beni altüst eden, benimle hiçbir alakası olmayan biricik şeylerini ortalığa döküp saçan hayat."
Reklam
Varoluş sancısıdır 'ömür hanım' Bulantılara vardırır Kabuk tutmuş tüm yaraları kanatır...
Sadece uzun bekleyişlerin derin bakışlar bıraktığını bilirim. Kazandırdığı bir düşünme süresi ve stratejisidir. Gayrısında bekleyişlerin kaçışlara diyecek çok şeyi olur. Tabi kaçışların da yürüyüşlere iki çift lafı vardır bu üçlü döngüde değişmeyen eylemin tekrarıdır. Kaçarken ardında yürümeyi ve yürürken ardında beklemeyi bıraktığını bilirsin. Sonuç olarak beklerken kaçmayı izlersin belki ardından yürümeyi yahut önden kaçmayı... Çokça beklediğimiz, Beklerken yürüdüğümüz, Yürürken kaçtığımız (koştuğumuz değil) anlarımız olmuştur ve biz bunu yıllarca farkına varmadan tekrarladık tıpkı... diye bir başlarım sonunu getiremem misillemeden çok ne var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evrendeki oluşun bütünlüğüne anlam vermek,her oluşta bir anlam bulunduğunu ve bunun insana uzak yada ters olmadığını bilmek, insan olmaktır. Kendinden ayrı bütün oluşu, yenilgi saymadan kabullenmek ve kendi varlığına saldırı olarak görmemek, insanda dile gelen ve evren yaşamının yüceltilmesi olan evrensel mükemmelliyetin farkında olmaktır...
Herkes gün olur evine geri döner.
Reklam
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez. Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şey anlatamaz. Hiçbir şey anlamayan, değersizdir. Oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür.... Bir şeyin aslında ne kadar bilgi varsa, sevgi de o kadar büyük olur. ... Tüm yemişlerin böğürtlenlerle aynı zamanda olgunlaştığını düşleyen kişi, üzümlere ilişkin bir şey bilmiyor demektir. PARACELSUS
Yırtarak geçiyor kalbimizden Hayatı da törpüleyen zaman Şuramızda bir şey var Acıya benzer Umuda benzer Böyle günlerde her şey Hem acıya, hem umuda benzer ...
'severdi iç dünyasını içindeki yabanıllığı. sessiz sedasız devrilmişliğini. severdi. terk eder, giderdi kendinin ötesine, kaynağına. ve her dehşet bilirdi onu.' 'Rilke - Duino Ağıtları'
"Düşüncenin devinimi, düşünen kişinin devinmesidir onunla gerçekleşebilir ancak.. Yerleşik kişinin düşünceleri de durağan olur. Çünkü, içinde yeniye yer bırakmayan bir 'düzenliliği' yaşayan kişi, aslında, üst anlamda bir düzensizlik yaşıyordur - içinde yeniye yer tanımayan bir 'düzen', eskinin düzensiz karışımlarından başka bir yere ulaşamaz. Her an ayrıyı, aykırıyı, yeniyi yaşayan kişi, düzenli bir yaşam yaşıyordur. İnsanlar ne sanıyor ki 'düzen'i -kendi dar, çarpık açılarından bakarak: sabah-akşam, gidiş-gelişlerini 'düzenleyen' bir 'seyrüsefer nizamnamesi' mi?! -Oysa, asıl düzen, düzensizlikten çıkarak düzene ulaşmağa çabalayan bir düzenleme uğraşısında bulunabilir ancak. 'Verilmiş', 'varolan' düzen, yoz bir düzensizlik biçimidir..."
"Yalnızca yerinden kalkıp gitme edinimi rahatlatıyordu onu, nereden nereye yol aldığı önemli değildi." Samuel Beckett
Reklam
İnsanın başına ne gelirse gelsin yıkılamaz olan özsel bir direnci olması gerekir. Saf mevcudiyetinden yayılan enerji.. Satın alınamıyacak tek şey..
"İnsanı keşfetmek zordur, insanın kendisini keşfetmesiyse en zorudur; çoğu kez tin yalan söyler ruh hakkında. Ve sahiden, kendini sevmeyi öğrenmek bugünden yarına yerine getirilecek bir buyruk değildir. Daha çok, tüm sanatların içinde en incesi, en kurnazı, en sonuncusu ve en sabırlısıdır"
Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce, kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar — kendi yürümek isteyebileceği yola benzer bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur — ama, acaba, o bulduğu yol(lar), tam da bulduğu yol(lar) olarak, kendi aradığı yola aykırı değil mi? — Yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi — ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş) yollarda?! Belirli bir yol arayan kişi için en büyük tehlike, o yolu bir yerde durarak, 'bakarak' arayabileceğini (hatta, bulabileceğini) sanmasıdır — çünkü, yollar bulunmaz: yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur — onlar, bulunur; artık, yürünmez...
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.