"Sana elma gönderiyorum, çürüyor.
Sana ayva gönderiyorum, kararıyor.
Sana beyaz üzüm yolluyorum, hepsi yolda bozulmuş.
Sana gözyaşlarımı yolluyorum."
Eternity and a Day, Angelopoulos (1998)
Felsefenin de psikolojinin de fiziğin de teolojinin de tek aradığı şey hakikat. Hepimiz O'nun peşindeyiz. Hakikat nedir acaba? Benim de aradığım şey hakikat. Tüm uğraşımız, hemhal olduğumuz her şey bununla alakalı.
Ölüm nedir acaba? Az önce 20 yaşında bir çocuğun ölüm haberini aldım. Danışanımdı. Çok fazla paylaşımım olmuştu. Ve o artık yok. Şimdi biz neyin peşinde koşalım? Hayat nedir? Uğraştık didindik nedir yani? Şuan o yok. Öldü gitti. Hayrunisa şuan yok... Neyi konuşalım. Nedir yani. Gelecek mi? Yok. Hayır.
Aslında kazanmak nedir ki? En büyük zaferi kazandığında bir Antonious olduğunu düşün; Paris’e geldiğini ve o takın altında olduğunu ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün ve gücün en üstünde olduğunu… Yalnız kaldığın o anda “n’oldu be, şimdi n’olacak?” diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.
''dünyanın ilerlemesini istiyorsanız el ele vermeliyiz. sözüm ona sağlıklıları sözüm ona hastalarla karıştırmalıyız. siz sağlıklı olanlar. sağlığınız ne anlama geliyor? insanoğlunun bütün gözleri içine daldığımız çukura bakıyor. özgürlük faydasızdır eğer gözlerimizin içine bakmaya, yemeye, içmeye ve bizimle yatmaya cesaretiniz varsa. dünyayı yıkıntının eşiğine getirenler sözüm ona sağlıklı olanlardır.. gerçekliğin içinde veya hayalimde değilken ben nerdeyim? işte yeni anlaşmam: geceleri güneşli olmalı ve ağustos karlı. büyük şeyler sona erer küçük şeylerse baki kalır. toplum böylesine parçalanmaktansa yeniden bir araya gelmeli. sadece doğaya bak ve hayatın ne kadar basit olduğunu göreceksin. bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz. hayatın ana temellerine geri dönmeliyiz. suları kirletmeden. deli bir adam size kendinizden utanmanızı söylüyorsa ne biçim bir dünyadır burası''
Bir film var televizyonda baba kız ilişkisi
Bir arkadaşım fotoğrafımızı görüp beni sana benzetti
Ben de dedim aslında yoktu pek ilişkimiz onunla
Ve aslında sorun da buymuş meğersem, öğrendik bunu Babaya Mektup kitabında
Kafka yanılmış olamaz ya
Ruhun şad olsun BABA...
"Darwin veya Evrim Teorisi'ne inanıyor musun?" Ya da "Evrim teorisine inanıyorum" sorusu ve cümlesi çok yanlış soru ve cümle. Bir teoriye inanılmaz. Bir teori bilinir. Doğru cümle şu: Evrim Teorisini biliyorum.
Erlend Loe'nin okuduğum 5. Kitabı. Bu kitap sarsıcı, sert bir kitap. Beklediğimden çok farklı çıktı. Erlend Loe'yi seviyorum. Bu kitabı da tavsiye ederim.