-Bu gri bulutlar ne kadar ağır!
-Su taşıyorlar ve yıldırım.
-Ateşle su aynı bulutta.
-Dirilmek için su, yanmak için ateş.
-Ateşle su aynı anda iniyor gökten!
-Boynunu uzat.
-Halkalardan hangisi cennet?
-Halkalardan hangisi cehennem?
İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun öyleyse şunu düşün: insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar servet güç gibi nesnelerde geçerli değil merhamet şefkat tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi içinde böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o "şey" olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak."
Bize hiçbir şey yapmadılar -sadece bizi en mutlak anlamda hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayanaz.