Son olarak şunu belirtmek gerekir ki, Rusya’da her şey görünüşte kuralına uygundur ve son derece demokratik biçimde yürütülür. Yargının tamamen bağımsız olduğu ilan edilmiştir ve yargıya yapılan her türlü müdahale suç sayılmaktadır. Yargıçların yasal konumunu düzenleyen federal yasa ilerici bir yasa görünümündedir ve kağıt üzerinde yargıçların bağımsızlığını korumaya yönelik güvenceler içerir. Buna karşılık, gerçekte bütün bu anayasal ve demokratik ilkeler büyük bir siniklikle ihlal edilmektedir. Yasa tanımazlık yasadan bariz bir biçimde çok daha güçlüdür. Ne tür bir adalet elde edeceğiniz hangi sınıftan olduğunuza bağlıdır ve toplumun üst kesimleri, VIP (Çok Önemli Kişi) seviyesi, mafyaya ve oligarklara ayrılmış durumdadır.
Savaşta güçlüler güçsüzleri, barışta da zenginler fakirleri köleleştirir. Yaşamak için çalışmak zorundayız, fakat bize o kadar düşük yevmiye veriyorlar ki, resmen ölüme terk ediliyoruz. Biz onlar için bütün gün eziyet çekerken onlar kasalarına altın yığıyor, bu arada çocuklarımız vakitsizce çöküyor ve sevdiklerimizin yüzü katılaşıp canavarlaşıyor. Üzümleri biz eziyoruz, şarabı başkaları içiyor. Darıyı biz ektiğimiz halde tabaklarımız bomboş. Zincirlerimiz olduğu halde kimsenin gözü onları görmüyor, köle olduğumuz halde insanlar bizi hür sanıyor.