Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Dmlyc

Ali Dmlyc
@Rebornx
Mühimsemez
Mersin Üniversitesi
Mersin
71 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Ürettikleri yalanla yaşamayı "aydınlanma" sandılar. Resmi ideolojinin üreticisi ve yayıcısı olarak da her zaman hakettikleri hediyelere kavuştular...
Reklam
"Hakim ideoloji hakim sınıfın ideolojisidir," diyor kitap. Osmanlı ülkesinde hakim sınıf , Fransız veya İngiliz burjuvazisi. Sarayın direnişi azaldıkça kapitalizm taarruzunu yoğunlaştırır: Keşişler, mektepler, mürebbiyeler, mason locaları... Osmanlı Bankası, nişanlar, sefaret baloları ve Beyoğlu'nu zevk panayırı­na çeviren şuh aktrisler. Cemil Meriç bir başka yerde de şun­ları yazıyor: "Avrupa silahları ve teknolojisiyle birlikte Avrupa fikirleri de ithal edildi. Bunlar da sosyal ve siyasi düzenin en az ötekiler kadar tahripçisiydiler."
Türkiye"de güzideler sınıfı, halka ait ne varsa bayağı, adi, amiyane görür, bundan dolayıdır ki halka "avam" adını verirdi. "Avam, hevamdan farksızdır" diyerek, halkı hayvanlar derece­sine indirirdi. Kendi kendine "havas revanım" unvanını veren bu zümre, hiç avama kıymet verebilir mi?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kemirgen bir düzenin kopardığı yüreğim bir soygun karasında ak ölüm savaşçısı kırılır dalgalar vurdukça yüreğime kanım deniz suyudur saçlarımı besliyen baş kaldırır başım benim biçkin bir orak gibi yüreklenir yüreğim yeniden yeniden yeniden bir şeylere Arkadaş Zekai Özger-Biley
Kaç zamandır hep küskünüm sana Huysuzlaşır aksileşir kalbini kırarım Her ne kadar kendimden emin görünsem de Bildiğin gibi değil aslında ben (ben) bir korkağım Sen bana aldırma gülüm Benden adam olmaz Kendime hayrım yoktur Benden adam olmaz Ali Seval Av Mevsimi
Reklam
Artık iki yüzyıldır dayatılan (asrileşme, muasırlaşma, batılılaşma, çağdaşlaşma, kalkınma, çağ atlama) ve her seferinde yeni bir şeymiş gibi sunulan paradigmanın iflas ettiği­ni kabullenmeliyiz. Bir şeyi daha kabullenmeliyiz ki, söz konusu paradigmanın dışına çıkmadıkça gerçekten eşitlikçi, demokratik, gönençli, kendi ayakları üzerinde durabilen bir toplumsal düzen oluşturmamız mümkün olmayacaktır.
Türkiye'nin son elli-atmış yılda belirli bir mesafe kay­dettiği kesindir. Bu zaman zarfında yerinde sayan hiçbir toplum yoktur. Böyle bir şey zaten eşyanın tabiatına da aykırıdır. Önem­li olan ülkenin kapitalist Dünya sistemi içindeki konumunun ne olduğu, ne yönde, nasıl ve ne kadar değiştiğidir. Üstelik her değişmeyi "ilerleme"yle, her büyümeyi de "kalkınma"yla özdeş saymak sakıncalıdır. Eğer bir anlam ifade ediyorsa; 1987 veri­lerine göre Türkiye nüfusunun %40'nın (21 milyon) yıllık geliri 355 dolardı! Karşılaştırmanın anlamlı olabilmesi için, "geriye" değil "etrafa" bakmak gerekir. Bir toplumsal formasyonun başarısı düne göre bugün neye sahip olduğuyla değil; fakat karşı karşıya olduğu sorunları çözebilme yeteneğiyle ölçülür.
Anlat bana, kuraklık, anlat bana, yanık toprak, öğütülmüş kemiklerin toprağı, anlat bana, acı çektirilen ay: su yok mu
Ali Dmlyc tekrar paylaştı.
valla bıktık billa bıktık yaşamaktan ben insanım dedik günahkâr olduk ben tanrıyım dedik günahkâr olduk ben günahkârım valla
Ali Dmlyc tekrar paylaştı.
elbet geçer bu hüzün mevsimi bir baykuş bir serçeyle arkadaş olduğu gün o gün size sevinci de anlatıcam bir solucan bir leylekle çiftleştiği gün o gün bahar mevsimidir size aşkı anlatacağım
775 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.