Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Resul Akbulut
Resul Akbulut
@Resul_Akbulut
Psikolojik danışman
instagram.com/resulakbulut477...
resul7027.blogspot.com
#90960671
Psikolojik danışmanlık ve rehberlik
Gaziantep
Mardin, 27 Şubat
301 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Sevgi İyileştirir ve Korur...
Kitabın içerisinde 12 bölüm var. Her bölümde bir çocuğun hikayesi anlatılıyor. Bu hikayeleri okumaya başladığımda içimi garip bir hüzün kapladı. Çocukların bu travmalardan sonra nelere maruz kaldığını anlayınca ilişkilerimizi daha da sağlıklı yapmamız gerektiğini anladım.
Travmanın çocuklar üzerindeki etkisini öğrenebileceğiniz hikayelerle
Kitapta farklı kişilik kuramlarını yalın ve anlaşılır bir şekilde okuyucuya sunulmuştur. Kişilik kuramlarının davranışlarımızdaki bireysel farklılıkları farklı yaklaşımlarla açıklamaktadır. Kişiliğimizi anlamak için farklı yaklaşımlardan faydalanıp kendi insan doğası görüşünüzü şekillendiriyorsunuz.
Kitapta ilk önce kuramcıya ait biyografilerin verilmesi, kuramın içeriğini anlamamızı daha da kolaylaştırmaktadır. Genel olarak baktığımızda birçok kuramcının hayatı kuramının gelişimine katkı sağlamıştır. Bölüm sonunda kuramın güçlü ve zayıf yönlerine yer vermesi de kuramlar arasında bağlantı kurmamıza ve karşılaştırma yapmamıza imkan sağlıyor.
Kitap kuramsal açıdan ele alınsa da gayet açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Sıkılmadan okuyabilirsiniz. İnsan psikolojisi ve kişiliği hakkında merakınız varsa bu kitaptan faydalanabilirsiniz. Keyifli okumalar …
Salman Khan yeğeninin dersindeki başarısızlığından esinlenip Khan Academy Okulunu kurma serüvenini kitapta ustaca anlatmış.
Kitapta çok güzel konulara değiniyor. Kitabı okurken bizim eğitim sistemiyle kıyaslayınca ister istemez üzülüyoruz. Bizler derslerden sonra bazı sınavlara tabi tutuluyoruz ve bunun sonucunda bir puan alıyoruz. Aldığımız puana göre konuyu öğrenip öğrenmediğimiz ölçülüyor. Peki biz gerçekten geçer not alsak bile bu konuyu öğreniyor muyuz? Tüm bu soru işaretlerine çok güzel değiniyor.
Eğitim sistemimizde ders sayısından ders saatine, soru sayısından ev ödevine kadar ki konulara eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmiştir. Gerçekten baktığımızda çocuklara verilen ev ödevleri ne derece öğretici ve verimli oluyor bunu tartışmamız gerekiyor.
Toplumda her birey aynı özellikleri taşımıyor. Bizler bireysel farklılıklarımız ile birlikte bir toplumu oluşturuyoruz. Bu farklılıklara rağmen herkese aynı yöntemi uygulayıp aynı sonucu beklemek eğitim sistemimizdeki en büyük yanlışlıklardan biri olduğunu düşünüyorum.
Mark Twain’in şu sözleri de beni çok etkiledi : ‘’Okul günlerimin eğitimime engel olmasına asla izin vermedim.’’
Kitabı eğitime ilgisi olan herkesin okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Okur Takip Önerileri
Bireysel psikolojinin kurucusu olan Adler bu kitapta bizlere hayat hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Kitap Bireysel Psikolojinin temel ilkeleri ile başlıyor. İnsan hayatında büyük yer tutan aşağılık ve üstünlük kompleksi,
yaşam stili, ilk çocukluk anıları , tutumlar, rüya ve yorumları, çocuk yetiştirme ve sorunları , sosyalleşme duygusu eksikliği ,
sevgi ve evlilik, cinsellik ve cinsel sorunlar gibi konuları her bir bölümde akıcı ve anlaşılır bir dil ile ifade etmiş.
Kitap bana bu konular hakkında önemli bilgiler verdi . Hatta bir daha okumayı düşünüyorum .
Kitap genel anlamda geçmişte yaşadığımız olayların çocukluğumuzdaki ilk yaşantıların günümüze nasıl yansıdığını anlatmaktadır. Bu yaşantılar ileri yaşlarda iyi veya kötü bir şekilde hayatımızı şekillendirebilir.
Adler insan psikolojisini derinden inceliyor ve insandaki aşağılık kompleksinin tedavisini kitapta tek tek anlatıyor. Hatta bazen sizin de aklınıza çocukluğum nasıl geçti , aile tutumlarım nasıl şekillendi , acaba bende bu komplekslerden birisi var mı ,
aldığımız eğitimin hayatımızdaki etkisi olumlu mu yoksa olumsuz yönde mi oldu diye kendinize sormadan da geçemiyorsunuz.
Keyifli bir okumaydı benim için . Şimdiden Keyifli Okumalar dilerim....
Kitap Sabahattin Ali'nin eşine ve kızına yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Ama bu mektuplar o kadar içten ve temiz ki bunu ruhunuzda hissedeceksiniz.
Sabahattin Ali eşine Osmanlıca yazarken, kızına ise Latin harfleriyle yazmış.
Eşi Aliye Hanıma olan aşkını öyle bir coşkulu anlatmış ki okurken istemsizce duygulanıyorsunuz ve hafif bir gülümseme oluşuyor yüzünüzde. Sabahattin Ali gerçekten çok romantik ve zarif bir adam. Eşine ve kızına çok sadık ve sorumluluk sahibi bir babadır.
Eşi Aliye Hanımla nişanlılıktan, evliliğe ve sonradan çocukları olduğu zamana kadar olan mektuplarında başından geçen sıkıntıları anlatmaktadır. Sabahattin Ali şehir dışındaki ve hapishanedeki çektiği maddi ve manevi sıkıntıları mektubunda dile getirmiştir. Aynı zamanda dikkatimi çeken bir nokta ise Sabahattin Ali bütün bu zorluklara rağmen geleceğe ümitle bakıyor ve ailesine de umut veriyordu.
Sabahattin Ali'yi sevmemek elde değil ki. Her kitabı gibi bu kitapta güzel bir etki bırakıyor içimizde. Keyifli Okumalar..
Kitap Bireysel Psikolojinin kurucusu olan Alfred Adler'in kuramındaki temellere dayanarak yazılmış. Adler Aşağılık kompleksi ve üstünlük kompleksi yaşayan kişilerin hayatından örnekler ile anlatmış.
Ailelerin çocuklarına karşı tutumları ve bunun sonucunda oluşan sorunlar nelerdir ve
Çocuklar arasındaki yaş aralığı , ilk çocuk olma, son çocuk olma, tek çocuk olma gibi durumları ayrı ayrı değerlendirmiş ve bunların aşağılık kompleksini ve ortaya çıkan problemlerin nasıl yansıttığını vakalar üzerinden anlatmış.
Kitabın dili kesinlikle ağır değildir. Gayet açık ve anlaşılır bir dil kullanılmış. Adler'in kuramındaki kavramları kolay bir şekilde anlayabilirsiniz.
Kitabı alanımda kendimi geliştirmek için okumuştum .Pdr ve Psikoloji okuyanlar Adler hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istiyorsa bu kitabı okuyabilir.
Ayrıca Kitabı okuduktan sonra anne ve babalarında okuması gerektiğini düşünüyorum.
Çocuktaki yaşamsal problemler ve Aile yaşamı hakkında da bilgilendirici konulardan bahsetmiştir.
Keyifli Okumalar...
#91154537
Şükrü Erbaş'ın şiirlerine hayranım..
Gölge Masalı'nda ise şiirleri öyle bir ruhumuza ve yalnızlığımıza iyi geliyor ki anlatamam.
Şükrü Erbaş gittiği yerdeki acılarını, yalnızlığını ve tekrar dönüp geldiğinde ise bıraktıklarını kelimelere çok güzel yansıtmış.
Aşk şiirleri öyle derinsel öyle manalı ki kendinizi bulmamak elde değil. Bir an şiirleri okurken kendi kendime "sanki Şükrü Erbaş benim hayatımı biliyor da beni yazmış" diye düşündüm.
İnsanın hissettiklerini şiirde kelimelerin arasında bulması da çok tuhaf...
Keyifli Okumalar...
Kalanlar... Tezer Özlü'den Kalanlar.. Ardında bıraktığı izleri. Acılı yaşantısının hüzünlü notları.
Kitap kısa yazılardan oluşmaktadır. Kitap kısa ve bir çırpıda okuyabilirsiniz. Ama kısalığı uzun bir etki oluşturuyor. Kitabın içinde öyle iç alıcı yazılar var ki derin derin düşünüyorsunuz. Kitap bittiğinde o cümleler zihninizde dolaşıp duruyor. Adeta sizin gölgeniz gibi peşinizi bırakmıyor.
Tezer Özlü kendisinin buhranlı anlarını kitaba ince ince işlemiş.
Keyifli okumalar...
En çok beğendiğim sözü ise bu oldu...
#90393730
Mustafa Kutlu bu eserinde Engin ve Süheyla’nın aşkı çerçevesinde kahramanlarda görülen sosyal değişim olgusu merkeze alınmak üzere, aşka, sosyal değişime, eşyaya İslami bir yorum getirmeye çalışır.
Mustafa Kutlu eserde Süheyla'nın ruhi değişimlerini tasvirler ve tahlillerle ustaca vermiştir.
Zenginliği hep eşyalarda, dış unsurlarda arar olmuşuz. Halbuki asıl zenginlik içimizde idi. Ne zaman içimize yönelmeyi başarırsak eşyadan ve onun tesirinden kurtuluruz. Bu kurtuluş ise bizi manevi değerlere yöneltir.
Bu hikaye aslında günümüz insanının ruh yapısını çok güzel işlemiş. Bizim asıl yoksulluğumuz içimizde büyüyor. Bizlerin içi aç kalmış. Bu yoksulluk ise manevi değerler ile dolar. Bu şekilde insan hayatında bir mana bulur ve yaşanmaya değer.
Tabi herkes maddi anlamda güzel imkanlar içerisinde yaşamak ister. Fakat bu istekler aşırı bir şekilde yükselirse eşyayı adeta putlaştırır. Mutluluğu onda arar. Gözünü hırs kaplar ve adeta canavarlaşır.
Uzun lafın kısası; bu kitap sizi kalbi olan bir dünyaya çağırıyor. Hem de zevk alarak okuyacağınız bir hikâye eşliğinde…
İsmet Özel bu kitabında okuyucu ile felsefi bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculukta hem sorguluyorsunuz hem de hayata eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıyorsunuz.
İsmet Özel'in kitabına şu şekilde başlıyor :
"Görünüşte elbette ben kelimeleri kâğıt üzerine diziyorum,
yine görünüşte sen bu işaretlerden kendince anlamlar çıkarıyor, bu anlamları kendi yapındaki yerlerine
yerleştiriyorsun. Ama her ikimizin de hangi ihtiyacı
karşılamak üzere böyle davrandığını düşünecek olursak seni
ve beni bulunduğumuz yere iliştiren ortak bir bağ olduğunu
fark ederiz. Ben ne için yazıyorsam sen de onun için
okuyorsun."
İsmet Özel kitabında yazmayı kendisine vazife olarak görüyor ve bunun için tüm hayatı boyunca çaba gösterdiğini dile getiriyor.
Hayata bakış açısını ve yazılarındaki derinsel mana okunmaya değer. Keyifli okumalar
Halil Cibran'ın yaşadığı dönemde defterine ve küçük kağıt parçalarına yazdığı aforizmalardan oluşmaktadır. Yaptığı imgeler bence ruhunun derinliklerinden geliyor. Aşk, sevgi, güzellik, insan ve doğayı imgelemesiyle adeta içimizde sakladıklarımızı bize ifşa ediyor.
Hayat deneyimini ve hissiyatını, hayata bakışı ve anlamlandırmasını somut hale getirerek bu kitaba yansıtmış.
Kitabında çok güzel sözler var ve aynı zamanda derinden düşündüren bir yapısı var. Bu derin düşünce yapısı size hayatı sorgulatabiliyor. Bazen susmayı bilmemiz gerektiğini, hatalarımıza bakış açımızı, kadınların dünyasını anlamayı ve insanlar ile ilişkilerimiz gibi konularda derin bir yolculuk yapabiliyorsunuz.
Keyifli Okumalar....
Mustafa Kutlu'yu okuduğum da içimi tuhaf bir hüzün kaplıyor. Hayatımızın ne kadar da boş yere geçtiğini farkediyor insan. İnsan birden hayatını sorgulama gereği duyuyor.
Hepimizin bir hikayesi vardır. Bu hikayemizde bazı sorunlar bizi bir yolculuğa çıkartır. Her ne kadar ismi uzun hikaye olsa da bir türlü bir yerde tutunamayan ve hikayeleri yarım kalmış birinin hikayesi.
Kitabın ismi Uzun Hikaye olmasına rağmen oldukça kısa. Bir gün içinde rahatlıkla bitirebilirsiniz. Dili akıcı ve sade.
Anadolu da geçen bir hikayeyi öyle bir betimlemiş ve tasvir etmiş ki adeta o sokaklarda o trende sizde varsınız. Mustafa Kutlu'nun bu özelliğini çok beğendim. Betimlemeleri çok harika. Betimlemelerinin de duygu yüklü olduğunu siz de hissedeceksiniz.
Güzel bir hikayeydi. Eski zamanların filmine konu olacak bir kitap derken o sırada filmi karşıma çıktı . Sırada ise filmi var.
Cinayet işleyen birinin kendi iç sesleri ve çırpınışları, sonunda ise kürek hapsi... Sığ bir yorum yapmayacam. Çünkü kitap öyle muhteşem ki gerçekten bir inceleme hak ediyor.
Raskolnikov, Sonya, Dunya, Razumihin ve Lujin bana çok şey kattınız. Ana karakter Raskolnikov. Ama Beni etkileyen bir tarafı da yan karakterlerinde detaylı bir şekilde
Kitap ilk olarak bir insanın trafikte kör olmasıyla başlıyor. Girişte böyle bir olayla başlaması beni direk kitabın içinde hissettirdi. Ama bu körlük bildiğimiz gibi bir körlük değildi. Bembeyaz bir körlüktü. Başta körlük bulaşır mı diye düşünüyorsunuz fakat kitabın yazarı öyle bir kurgu ile yazmış ki bulaşıcı olduğuna kanaat getiriyorsunuz. İlk
İlk önce şu yorumu yapacam.
Bu kitap listemdeydi ve hep okumayı geciktirdim. Ama siz asla geciktirmeyin ve ilk fırsatta okuyun. Kendinizi keşfedin.
Bence kitabı okuyan da okumayan da pişman
Okumayan okumadığı için
Okuyan da daha önce okumadığı için
Bruner'in zihinsel acısını
Nietzsche'nin ümitsizliğini,
Yıllarca yitirilmiş bir aşkın ve
