Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Re - zan

Ruhu çoktan ölmüştü de şimdi öldürmesi gereken bir tek vücudu kalmıştı.
Sayfa 56
Reklam
Eskiden hep sadece insanlarla ve güçle oynamıştı, oysa şimdi ölümden daha eğlenceli bir oyuncağın olmadığını fark ediyordu.
Sayfa 54
Bütün bu gıptayla, hayranlıkla, ışıltıyla bakan isimsiz ve meraklı bakışlar karşısında hissettiği yeganr duygu tekrar zirvede, o en tepede olmanın verdiği mutluluktu, işte sonunda, en sonunda, o kadar uzun bir zamandan sonra yeniden hayatta olduğunun, yaşadığının farkına varmıştı. Üstelik böylesi mutlulukla geçen bir saniyelik yaşamın bedelinin ölümle ödenmesi hiç de yüksek bir karşılık sayılmazdı.
Sayfa 53

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra da oyunda bile olsa bir kez daha geçmişini yaşamak, dahası bunun için doğmuş olduğunu ve gücü elinden alınır alınmaz da ölmesi gerektiğini göstermek istiyordu.
Sayfa 52
Birden herkese karşı içinden bir nefret duygusu kabardı, halinden mutlu mesut olanlara, neşeyle dans edenlere ve mezarının üstünde kahkahayla gülenlere karşı.
Sayfa 48
Reklam
Öyle toprağın üzerine atılmış, iki büklüm yatan, üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi çırpına çırpına gitmeyecekti. Uçuruma dans ederek düşmek istiyordu.
Sayfa 42
Antik çağlardaki kraliçeler gibi efsanevi ve kahramanlara yakışır bir biçimde ölmek istiyordu.
Sayfa 42
O artık hiçbir gücü olmayan, bilakis savunmasız bir kadındı, her türden haksızlığa ve aşağılanmaya maruz kalan Fransa’daki yüzbinlerce kadından biriydi.
Sayfa 34
Düşünceler kafasında bir sinek sürüsü gibi vızıldıyordu, o sadece dinlemek, bir insan sesi duymak istiyordu, içinde boğulmak üzere olduğu yalnızlık denizine karşı sesten bir set çekmek istiyordu.
Sayfa 20
Aklına bir soru gelip çattı, sarkaç misali bir sözcük: Neden, neden, neden, neden? Tanrı ona bunu neden layık görmüştü? Çok mu günah işlemişti?
Sayfa 19
Reklam
Her zaman tek bildiği şey kendisinin ne hissettiğiydi.
Sayfa 11
Yakında her şey yine tomurcuklanacak, yeşerecekti ve bahar, hayatlarında ilkyazı hiç tatmamış, yolunu kaybetmiş, donarak ölmüş o zavallı yahudilerin mezarlarının beyaz kefen bezini kaldıracaktı üzerinden. Dipnot:Ön yargılardan arınmak ve acı çeken herkimse onun için ağlamayı bilmek gerekiyor.
Sayfa 55
Sıcak gözyaşları, acıyla tanışık buz kesmiş yüzlerden aşağı süzüldü, karın içine düşüp saf buz parçacıklarına dönüştü.
Sayfa 50
Kader elleri kolları bağlı bu insanları yine bir başlarına, yine tanrılarıyla baş başa bırakmıştı. Üçüncü bir kişiye güvenmek nedir, bilmiyorlardı.
Sayfa 47
Adam kadına doğru eğildi, kısık sesle kulağa avuntu gibi gelen bir şeyler söylerken sesi hıçkırıklarla kesildi. “Artık fanilere özgü acılar çekmeyecekler.” Yeniden sessizlik oldu, mutlak bir sessizlik.
Sayfa 45
150 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.