Ağlamak, bedenin kendisine dayatılan sınırları reddetmesidir. Ağlamak, olumsuz düşüncelerle hapsedilmiş bedenin bunu kabul etmemesidir. Ağlamak, en nihayetinde bedenin zaferidir.
"Sevin ağlayabiliyorsan,
Gül ağlayabiliyorum diye."
"Özür bile dilemeyip sadece biraz zaman geçtikten sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi devam devam eden biriyle anlamlı bir ilişkiniz olamaz. Çünkü gönül almayı bilmek de bir olgunluktur."
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin
Su olsan kimse içmez
Yol olsan kimse geçmez
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsın gelin eylersin
Bir de bulutları görürsün
Köpürmüş gelen bulutları
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
Şu dünyanın ıssızlığı
Tanrı kimsenin başına vermesin
Böyle bir yalnızlığı!
Nefretle sevgi nasıl da yan yanaydı. Ne kadar hızla biri diğerine dönüşürdü? Ondan mıydı ki sen de bir gülüyorsun, bir ağlıyorsun? Bir sevgiyle coşuyorsun, bir öfkeyle yanıyorsun? Bir umutla sarılıyorsun hayata, bir ölümü arzuluyorsun?
Senin küçücük dünyanda sevginin, nefretin, şefkatin sınırları keskindi, ya da hiç sınırı yok muydu? Uçurumlar mıydı bunları ayıran?
"Üzüntünüzü yitirdiniz. Gözyaşınız yok.
Alın çizgileriniz kapandı. Sessizliğin güzelliğini, o ince saygısını büyüdüğünüz evlerde unuttunuz.
Merhamet duygunuzu, en zayıf insanın eşiklerine gömüp gittiniz.."
oggito.com/icerikler/ne-se....
Ey insan !
Kalp evini Allah'tan gayrı şeylerin gölgesinden temiz tut
Sırların bulunduğu bir halvetin içinde kavuşma nuru gizlidir.
{Hâne-i kalbin temiz tut sâye-i ağyârdan
Halvet-i esrâr içinde nûr-ı vuslat gizlidir}
Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı