İdam mahkumunun son kez görmesi için küçük kızı marie getirilir:
''- marie dedim. küçük maire'm.
hıçkırıklarla şişmiş göğsüme bastırdım onu sıkıca. küçük bir çığlık attı:
- ah! canımı yakıyorsunuz bayım. dedi bana.
bayım! zavallı çocuk, beni görmeyeli neredeyse bir yıl olmuştu. unutmuştu beni, yüzümü, konuşmamı, ses tonumu; hem sonra kim tanıyabilirdi beni bu sakalımla, bu giysiler ve bu solgunluk içinde? bu bellekten çoktan silinmiştim, var olmayı istediğim biricik bellekten! tanrım! artık baba değilim! bu sözcüğü, çocukların kullandığı bu söcüğü insan dilinin en güzel sözcüğü olan baba söcüğünü duymamaya mahkum olmuşum.
ve yine de, bu sözcüğü bu ağızdan duymak, bir kez daha, yalnızca bir kerecik olsun duyabilmek; işte benden alınan kırk yıllık yaşam karşılığı olarak isteyeceğim tek şey. ''
"Sen biliyordun, değil mi? Sizlerin bir parçası olduğumu biliyordun? Sizlere öyle yakın ,öyle yakın,öyle yakınım ki! Her şeyin bozuk gitmesinin nedeniyim ben. Bunu biliyorsun,değil mi?