İşçi sınıfının üyeleri arasındaki ayrımın, yedikleri yemeklerdeki, giydikleri giysilerdeki ve oturdukları mahallelerdeki farklılıklardan başka bir şey olmadığı kafasına dank edene kadar düşündü.
Çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez.
Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim.
Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela...mesela sizinki gibi olmaz.
Hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. Şimdi de bilmiyordu bunu. Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği toplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım.