Sözün doğruluğu, yanlışlığı sözün kendisinde değil, o sözün hangi ağızdan çıktığındadır. Doğru söylemek diye bir meselemiz varsa, söylediğimiz bu sözlerin eri olmak diye bir meselemiz de vardır.
MASUM DEĞİLİZ... HİÇ BİRİMİZ...
Dünyanın en masum, en saf temsilcisi olarak gördüğümüz çocukların bile söz konusu "güç" olduğunda tehlikeli bir varlığa dönüşme hikayesidir bu eser. Atom savaşı sırasında 6 ile 12 yaş aralığındaki bir grup çocuğun güvenilir bir yere götürülmek için yaptıkları uçak yolculuğu bir saldırı sonucu sona erer,
Hoşlandığınız bir kişiyle bir ilişkiye girdiğinizde genellikle bu kişiden neden hoşlandığınız konusunda gerekçeler bulmaya çalışırsınız. Sadece görmek istediğinizi görür ve o kişiyle ilgili hoşlanmadığınız şeyleri yadsırsınız. Sonra da varsayımlarda bulunursunuz. Bu varsayımlardan biri şudur:" Sevgimle bu kişiyi değiştirebilirim." Ama bu doğru değildir. Sevginiz hiç kimseyi değiştiremez. Eğer biri değişiyorsa değişmeyi seçtiği içindir, sizin onu değiştirebilme gücünüzden değil.
Bir süre sonra ikiniz arasında bir şey olur ve incinirsiniz. Birdenbire daha önce görmek istemediğiniz şeyleri görmeye başlarsınız. Üstelik şimdi de duygusal zehriniz gördüğünüz şeyi devasa boyutlara getirmiştir. Şimdi de duygusal acınızın nedeni olarak o kişiyi suçlarsınız.