Hiç kuşkusuz acının içlerini kaplamasına boyun eğmemek için, bilinç altına itilmiş yasakları alt ederek, kendinden geçişle kaçış yoluna kavuşuyorlar, düşünceleri matemin kederinden kaçıyor. Yüksek bir bunaltı düzeyi gerçeklikle bağlarını kaybetmelerine yol açıyor.
Güzeldeki estetik haz büyük ölçüde, saf tefekkür haline girdiğimizde, bütün isteklerimizin ötesindeki bir ana yükseldiğimizde gelir, yani bütün arzular ve kaygılar kalktığında, adeta kendimizden kurulduğumuzda meydana gelir.
Türümüzün bir özelliği bu. Bir yandan beş para etmeyen şeylere dünyanın parasını verir, bir yandan da maddi değeri yok diye dünyanın en güzel şeylerinin farkına varmaz ya da küçümseriz.