Türklük bir ülkenin vatandaşlık tanımı değildir. Binlerce yıllık mazinin, kaynağı, yolu, kültürü, dili, babası belli bir milletin adıdır. Mevcut bütün haklarını, bedelini ödeyerek, felâketlere, katliamlara, savaşlara, belalara göğüs gererek kazanmıştır. Kaybettiği her şeyi ihanetle, hileyle, arkadan vurularak kaybetmiştir. Dünyanın ve tarihin birçok sefil halkına vatan vermiş, birçok vatansız topluluğun karnını doyurmuş, yüzlerce aciz etnik topluma merhamet göstermiştir.
Yüz yaşında bile olmayan yasalar, kanunlar, millet meclisi hükümleri ne derse desin "Türk" bir millet adıdır ve sadece bir vatandaşlık hukukunu değil, binlerce yıllık bir maziyi ve birikimi de ifade eder
Devletler kim tarafından kurulursa kurulsun, kurucu olan milletin adıyla anılır. Anadolu'ya biz ne dersek diyelim, hangi hanedan tarafından yönetilirse yönetilsin, 1000 yıldır bütün dünya tarihi 'Türkiye" diye anmaktadır.
Bir kimsenin babasından kalan malı, miras olarak devralması ne kadar doğal bir haksa, ecdadından kalan meselelere sahip çıkması da o kadar doğal haktır